Çok güzel bi film sımsıcak anadolu kokuyor adeta türkan şoray izzet günay harika oyunculuk sergilemiş bunların haricinde semih sergeni unutmamak gerek filmin görünmeyen kahramanı filmde dini tema müzikler gayet yerinde rahmetli yücel çakmaklı o döenm mükemmel bi film çekmiş.

Dindar birisi olarak arada sırada dini filmlere rastlamak benim için güzel oluyor. Kitabını okumadım fakat önceden dizisini izlemiştim Huzur Sokağının ve konusunu biliyordum. Tesettürlü başrol görmek de güzel oluyor benim için çünkü fazla yok. Yeşilçam filmlerinde genelde din işlenmiyor ve karakterler dinden çok uzak yaşıyorlar. Ondan ben böyle filmleri değişiklik olarak görüyorum. Sadece bu filmde pek beğenmediğim bazı yerlerde çok yavaş ilerlemesi. İzlerken Feyzanın özellikle evlilik hayatını gösterirlerken çok sıkıldım. Puanımı daha çok dini bir film olduğu için verdim. İzzet Günayla ama her şekilde çok yakışıyorlar, Bilal rolünü de güzel oynamış kendisi.

Türkan Şoray ve Izzet Günay hatrına bu puanı verebildim. Ikisini böyle bir filmde görmeyi çok yadırgadım. Çünkü bir melodramdan çok bir kamu spotu gibi olmuş. Sıradışı bir çok sahne var ama özellikle iki hususu belirteyim: 1. Madem çok sıkıldın, bunaldın. Partilerden, içkiden, sigaradan, dedikodudan kalan zamanlarda anneni babanı şuçlayacağına, komşudaki mutaassıp adamı ayartmaya çalışacağına, oturup iki kitap okuyup hayal dünyanı genişletseydin. 2. Hayat tarzına uygun kızlar annene kendilerini beğendirme yarışında iken, birini seçmek yerine, komşudaki partici kızın numaralarına cevap verip, onu sadece kuru ekmeğin yarısı, evinin hanımı, çocuklarının anası olma gibi en çulsuz erkeğin vaadleri ile evliliğe razı etmişşin, başlangıcı iddia çıktı diye, Murat Soydan gibi nazlanıp, kapris yapmak yerine, bulmuşşun Türkan Şoray gibi bir kadını, bassana nikahı.

Filmin ilk yarısı güzel ama ikinci yarısında çok durağanlaşıyor. İkinci yarıda İzzet Günay fazla görünmediği ve film daha çok Türkan Şoray'ın karakteri üzerinden ilerlediği için sıkıldım belki de. Türkan Şoray'ın kızı rolünde gencecik bir Funda Postacı görüyoruz, onun yerine Mine Mutlu da olabilirdi, daha önce de anne-kız rolünde uyumluydular.

Şimdi senaryoda Bülent Oran olması dikkatimi çekti. Oran malum olarak sosyalist bir insandı. Film ise oldukça fazla dini öğeler içermekte. Meselâ Türk Sinemasında başroldeki aktris ilk defa tesettürlü bu filmde. Başrol oyuncusu aktör son derece muhafazakar ve dinini yaşayan bir rolde. Olabiliyormuş demek ki bu birliktelikler.