FİLMİN KONUSU
Reşit, yengesi Hatice ve yeğeni Melek'le yarı hissesine sahip olduğu bir çiftlikte yaşamaktadır. Ama gözü işte değil, türkü çağırmada, hissi düşler kurmadadır. Bir gün çiftliğe, arabaları yolda kazaya uğramış Salaş Tiyatrosu oyuncuları düşer. Reşit'teki ses güzelliğine hayran olurlar. Re şit de kump...  Devamını OkuDevamını Gizle
 YORUMLAR  (5)
2000 karakter kaldı
sinemaseverim
10 yıl önce
Ona.. “Şehir Tiyatrosunun geçen seneki devlet kuşu" desek daha doğru olur. Çünkü geçen tiyatro mevsiminde en çok oynanan piyes .. Yayla Kartalı " olmuştu. Dram Tiyatrosunun aylarca dolup dolup boşalmasına rağmen.. Yayla Kartalı"nı gördüğü rağbete pek de layık bulmayanlar vardı. Bunlardan biri de benim! Bir sanat eseri için en iyi notun bol seyirci ve alkış toplayabilmek olmadığı inancındayım. Bu ölçüye vurursak nice kötü eserler, şaheser olur, çıkar. Misal ml istersiniz? En büyük muharrirlerimizin romanları üç, beş bin taneden fazla basılamıyorken, aşağılık aşk ve macera romanlarının üçüncü, dördüncü, beşinci baskılarını gördüğümüzü hatırlayınız. Beyaz perdede de kötü Arap filmlerinin ve mesela Aşkın Göz yaşları'nın en çok para kazandıran film olduğunu düşününüz…. …..Dram, komedi, sanat. Bunlar hep laf!.. Bizde, bizim yüzde seksenimizin içinde yaşayan tiyatro; tuluat tiyatrosudur. Halk hala sahnede Kel Hasan'ı arar. Öyle ise gelsin bir tuluat tiyatrosunun elemanları!. Onları almış. Birinci perdenin ikinci ve üçüncü tabloları tamamen bu hava içindedir. Hatta rejisör de aynı havayı tamamlamak için olacak, sahnede dekor yerine daha çok resimli perdeler kullanmıştı… …. Buyrun!. Başlıyor!.. Sahnede bir roman seyredeceksiniz. Hem gülecek, hem ağlayacaksınız!.. Üç fasıl, dokuz tablo!. Başlıyor!.. Hakikatte bütün eserde "tiyatro olan iki tablo vardır. Ama sahiden çok muvaffakiyetli iki tablo: İkinci perdede Nesteren'in evinde ve ondan sonra Yayla Kartalı'nın evinde geçen tablolar! istifade edeceği için, böyle bir gerileme beklenemez. Mevzuu biliyoruz. Artistleri. tanıyoruz. Rejisör malumumuz. İmkanlar da meçhulümüz değil. Şu halde Yayla Kartalı'na, görmeden, vereceğimiz ilk not, "Şimdiye kadar yapılan Türk filmlerinin en güzeli” .. demek olacaktır. Piyes olarak Yayla Kartalı kusurlu bir eserdi. Fakat bu Sahne Romanı filme alınırsa, bir senaryo için fevkalade kıymetli pasajları olan mükemmel bir mevzu taşıyordu. Nitekim Yayla Kartalı’nın bu meziyeti iş adamlarının gözünden kaçmadı. Yayla Kartalı Halk film müessesesi tarafından filme alındı. Rejisör yine Muhsin Ertuğrul'dur. Piyeste oynayan artistlerden çoğu da rollerini muhafaza ediyorlar. Yalnız tuluat tiyatrosu komedi rolünü yapmış olan Talat Artemel'in yerine "Vasfi 'Rıza Zobu, Turgut rolünü yapan Kani Kıpçak'ın yerine Suavi Tedü ve Nesteren rolünü oynayan Nevin Akkaya'nın yerine Nevin Seval oynuyor. Mühim değişiklikler bunlar. Yayla Kartalı piyesini çok beğenmiş olan halkın filmini daha çok beğeneceğine şüphe yoktur. Bilhassa çoktandır beyaz perdede görünmeyen Vasfi Rıza'nın, hem de bize en sempatik gelecek bir rolde, yeniden ortaya çıkışı kuvvetli bir kozdur. Nihayet kamera, tiyatro sahnesi gibi bütün salonu birden değil de, zaman zaman ve yer yer gözlerimizin önüne sereceği için Cahide, Hacıağaların şaklabanlığı altında ezilmeyecek onlar da ayrıca seyredilmek fırsatını bulmak bahtiyarlığına ereceklerdir. Filmciliğimizde en acınacak nokta, bu işe her girenin en baştan başlayışı, yani kendisinden evvel bu alanda çalışmış olanların tecrübelerinden istifade edip işi onların getirdiği noktadan ileri doğru götürmeyişleridir. Son zamanlarda gördüğümüz yerli filmlerde bizi en çok üzen bir takım pek iptidai ve basit hatalara düşüşlerdir. Şimdiye kadar en çok film çevirmiş rejisörümüz olan Muhsin Ertuğrul'dan, hiç değilse kendi tecrübelerinden bol bol istifade edeceği için, böyle bir gerileme beklenemez. Mevzuu biliyoruz. Artistleri. tanıyoruz. Rejisör malumumuz. İmkanlar da meçhulümüz değil. Şu halde Yayla Kartalı'na, görmeden, vereceğimiz ilk not, "Şimdiye kadar yapılan Türk filmlerinin en güzeli” .. demek olacaktır. (Kyn: Rakım ÇALAPALA "Yıldız 1 Kasım 1945, Sayı 162 Cilt:14) yalçın özgül

benimsinema
12 yıl önce
keske filmin kalitesi daha iyi olsaymis....gece cekimlerinde görüntü okadar kötü ki... üc kardesin hem anasinin hemde babasinin intikamini konu alan bir film...

isocum
16 yıl önce
Köylüleri koruyan ve padişah kuvvetleri ile çarpışan bir deli ahmet var.yanındaki adamlardan birinin genç bir kızı zorla tecavüz etmesi deli ahmeti sarsar ve deli ahmet öldürülür.adamın üç oğlu babalarının intikamını alırlar.

ayyaşguney
20 yıl önce
ÜÇ KARDEŞİN İNTİKAM ÖYKÜSÜ.

firat_yilmaz
20 yıl önce
yılmaz güneyin cok guzel bir filmi......... babalari icin bir yola cıkmıs kardeslerin hikayesi.....