Sonbahar Rüzgarları

(23 kişi yorum yaptı)
Yönetmen: Mehmet Dinler Mehmet Dinler
Ülke: türkiye
Oyuncular: Alev Koral, Adnan Uygur, Nermin Özses, Leman Akçatepe, Ediz Hun, Aydın Tezel, Fatma Karanfil, Çolpan İlhan, Kubilay Hakan, Gülgün Erdem Devamını Gör...
Konusu : ‘Sonbahar Rüzgârları’ (1969/70) (Yıldırım Gürses), ardından ‘Gizli Aşk Bu Söyleyemem Derdimi Hiç Kimseye’ (Zeynettin Maraş). Ağaçlı, havuzlu parkta beraberler. Kemal; “Bazı yönlerimiz birbirine çok benziyor Nalân. Mesela aşk! Ben de sizin gibi hiç âşık olmadım.” Nalân; “İnsan bir kere doğar, bir kere yaşar, bir kere sever. Aşktan korkuyorum. Belki de bu düşünceyle hiç âşık olmadan ölüp gideceğim.” Kemal; “Ne garip aynı korku bende de vardı. ‘Hiç mi âşık olmayacağım’ derdim. Hatta ‘çok mu kalpsizim’ diye düşünürdüm. Ta size rastlayıncaya kadar!” Nalân; “…” ‘Rebecca’nın (1940) (Alfred Hitchcock) ikinci ve renkli Yeşilçam uyarlaması. Nalân, her şeyidir Televizyon Plak’ın. Bu bir teveccüh değil. Yeri sekreterliğin çok ötesinde. Bir harika. Fabrikaya telefon edip 10 bin tane ‘Aşk Yıldızı’ plağının pazartesiye yetişmesini sağlamak; Avni Bey’in yeni bestesini stüdyoya almak; Taşra dağıtımlarını sağlamak, her şey, her şey kahramanımızın üzerinde. Anadolu Bayisi Fecri Bey’in kaldığı otele gidip imzasını alacaktı. ‘O şeytanı’ ancak Nalân kandırabilirmiş. Böylesine de güzel! “Sonra, saat tam 12’de, Tarabya’daki Yıldız Lokantası’na geleceksin. Patronun olarak değil arkadaşın olarak öğle yemeğini benle yemeni rica edeceğim” diyor Faruk. Bu, ‘patron-sekreter münasebetlerinin’ sonu olabilirmiş! Çoktandır cesaret edemediği bir teklifte bulunacak, “Benimle evlenir misin” diyecekmiş! Genç kız da severdi kendisini ama ‘bir ağabey, bir dost’ olarak. İncitmeden reddeder. Fecri Bey’e evrakları götürdüğü gün kaderi bir deniz subayı ile kesişecektir. Otelde, yan odada kalıyordu. Sataşma, saldırı sesleri duyunca müdahale eder. Sözde genç kızın nişanlısıymış, almaya gelmiş kendisini! Üstelik mukaveleyi de imzalatır. Adı Kemal, Gölcük’te yedek teğmen. 15 günlüğüne gelmiş İstanbul’a. Asıl mesleği mühendislik. Yakışıklı ve dürüst. Tesadüflerin karşılaştırdığı iki genç birbirlerini çok sever. Rüyaları ömür boyu sürecek ama önce delikanlının ‘3 ay sürecek bir manevraya’ katılması gerekli. Mektuplarında aşkları ve şarkıları var. Ayrı oldukları her saniye acı dolu. “Sensizlik ölümden beter” diyor Kemal. Neyse ki dönüyormuş artık. El ele cenneti yaşayacaklarmış. Tam buluşacakları gün bir kaza geçirir Nalân. Bel kemiği zedelenmiş. ‘Yerde sürünen bir sevgili olmaktansa vefasız bir kadın olarak unutulmayı’ tercih ediyor. Faruk’un annesinin evine yerleşir. Hatıra defteri dert ortağı olmuş. Bir yığın ameliyattan sonra yürüyebilmişken gazetedeki bir haberle yıkılır. “Genç mühendislerimizden Kemal Aslan, tanınmış sanayici Burhan Oran’ın kızı ile evleniyor.” Sonraki 5 yıl teselliyi içkide bulur genç kadın. İçtikçe düşüyor, düştükçe kaderinden intikam alıyor sanki. Bir ara gazinoda şarkıcıyken şimdi meyhanelerde. Morfin ve esrara da başlamış. Polis baskınıyla tımarhaneye gönderilir. “Geçen 7 yılın ve ıstıraplarımla ilgilenen bir doktorun yardımıyla kurtulmuştum içinde bulunduğum cehennemden.” Yepyeni bir hayatın eşiğinde. İkinci doğuş! Doktor Burhan, bir de iş ayarlamış; Zengin bir ailenin kızı Fatma’ya arkadaşlık. Annesi ölmüş (ancak sonradan böyle olmadığını öğreneceğiz) babası ve teyzesi Aliye ile kalıyormuş. Çok iyi anlaşırlar. Evin reisi ise filmin sürprizi; Kemal. Kovmaya kalkar kahramanımızı. Kızının ricası ile güç bela razı olur kalmasına. “Kısa zamanda Fatma’yla dostluğumuz büsbütün artmıştı. Ama Kemal’in başka bir üzüntüsü var gibiydi. Büyük bir sırrın ağırlığı altında eziliyordu sanki. Beni sevmeyen hatta kıskanan baldızıyla sık sık bahçedeki köşke gidiyorlardı. Fatma bile orda neler döndüğünü bilmiyordu. Yıllardan beri tedavi edilen uzak bir akrabadan bahsetmişti ama köşke girmek benim gibi O’na da yasaklandığı için hiç görmemişti hastayı. Merakım günden güne artıyordu.” Fatma’nın yaş gününde birbirlerinin kolları arasında dans ediyorlar. “O’nun kin dolu gözlerinde eski aşkımızı buldum. İnandım ki beni unutmamış. Hâlâ eskisi kadar seviyor.” Belki de eski günlere dönebilecekler. Bu arada yan köşkteki hastanın kim olduğunu öğreniyoruz; Kemal’in öldü olarak bilinen (Fatma bile böyle zannediyordu) ‘karısı (filmde adı olmayan) Çolpan İlhan’. Tehlikeli bir akıl hastası olduğu için demir parmaklıklar arkasında. Yangın çıkarmaya meraklı biri! Sakinleşmesi, Aliye’nin kamçısı ile! “O, kardeşim dahi olsa bütün bunlara senin için katlanıyorum. Ben deli bakıcısı değilim. Senin hatırına kapandım bu eve” diyor delikanlıya. “Belki anlar biraz olsun seversin diye.” Nalân’ı da kıskanmış. Niyeti belliymiş. Fatma’yı alet ederek babasının kalbini tekrar kazanmak. “Şunu da unutmayın, eğer Kemal bir gün evlenmeye karar verirse seçeceği kadın herhalde siz olmayacaksınız.” Ancak ‘seçilen kadın’ Nalân olunca şaşkınlık içinde. Bunca yıl kölelik etsin sonra da Fatma’yı alet olarak kullanan bir sahtekâr, Kemal’i elinden alsın! Kabullenemez bunu! İşi bozmaya çalışır ama kız kardeşinin çıkardığı bir yangında ölüp gidiyorlar. Alevler içindeki köşkle birlikte tüm sıkıntılar da yok oluyor sanki. Fatma; “Abla, Nalân abla! ‘Gitme’ diye yalvarsam sana bizimle birlikte kalır mısın?” Nalân; “Artık çok geç değil mi? Kalmam neyi değiştirir?” Fatma; “Her şeyi! Gidersen ömrüm boyunca affetmem kendimi.” Nalân; “Affedilmeyecek ne yaptın ki, yavrum? Şu ana kadar her damla gözyaşımda ayrı bir ıstırabın hatırası vardı. Bundan sonra yalnız sizin için akacak.” Kemal; “Sensiz olamayacağımızı anlaman lazım.” Nalân; “Kalacağım, kalacağım ömrüm boyunca.” (Yazan: Murat Çelenligil)
Yapım Ekibi
Yazım Ekibi
Post-Prodüksiyon
Ses Ekibi
Müzik ekibi
performer
18 Ocak 2020 22:48görüntü kalitesi çok iyi... bazen bir film izlersiniz filmde kamera önü ve arkası çoğu insan hayata gözlerini kapamış oluyor ama bu filmin en önemli özelliği türkan şoray,ediz hun,kameraman cengiz tacer ve mehmet dinler'in hayatta olmaları, allah sağlık ve afiyet dolu bir ömür versin inşallah bu değerli insanlara.
Cevap Yazburcusara
3 Kasım 2019 15:52Çolpan İlhanın sahnelerini görünce sanki filmi çok eskiden TV de izledim gibime geldi. Küçükken hep yeşilçam filmlerini izlerdim, yani bunu izlemiş olmam da olabilir. Filmi beğendim aslında ama senaryosu daha iyi olabilirdi.
Cevap YazTubaArtan
20 Ağustos 2017 22:29Bu tür filmler bana hep çocukluğumu hatırlatıyor çıktığında gözümü kırpmadan her karesini hafızama yazarak izler şarkılarını ezberlemeye çalışırdım. Yeşilçam tutkum o zamanlardan belliymiş..temeli sağlam
Cevap Yazt_rex
11 Ekim 2015 21:48olağanüstü eşsiz bir klasik. aşığım bu filme. filmin en güzel yanlarından bir tanesi de eşsiz dublajı ile adalet cimcoz elbette. ediz hun a sert mağrur karakter cok yakışıyor. adeta aşığım bu filme.
Cevap Yazperformer
11 Ağustos 2015 21:56böyle fantastik senaryo yerine, böyle güzel bir ekiple daha gerçekçi bir senaryo yazılabilinirdi.. senaryo dışında herşey çok başarılı.
Cevap Yazbenimsinema
27 Mayıs 2015 20:43Verdigim puan tamamen colpan ilhan icindir.. o ne bir oyunculuk o nasil bir karakter o nasil performans.. az da olsa rolu cok önemli bir karakter ve etkiliyeci bir sekilde bir rol.. türkan soray da filmin bi yerinde deliriyor o da hakkini vermis. Ve fatma karanfil tamamen dogru secim kizi olarak yakismis ediz hun a.. ve tabii filmin sarkilari handan kara nin sesiyle süslenmis film. Ayrica en sevdigim sarkisidir sonbahar rüzgarlari.. yildirim gürses e de tesekkürlerimi sunarim
Cevap Yazmuslumfurkanaydogdu
21 Mayıs 2015 20:44Aman dikkat izlerken yanınızda küçük çocuk olmasın colpan ılhandan korkabilirler sahsen ben korktum onun haricinde ediz hun ve türkan şorayın aşkı harika
Cevap Yazmustafa şenses
7 Şubat 2013 23:26rahmetle anacağım kıymetli büyüğüm muzaffer arslanla çalıştığım filmlerden bırıdır, Sine _film onunla çalıştığım için çok mutluyum eşi fatma andaçıda rahmetle anmak isterim
Cevap Yazt_rex
6 Şubat 2012 14:12Nalan; "İnsan bir kere doğar, bir kere yaşar, bir kere sever".
'NALAN' dublajı çok hoş. sesi insana huzur veriyor. replikleri her an aniden kulaklarımda çınlayıveriyor.
Cevap Yaz