Üye değil misiniz?
Aktivasyonunuzu tamamlamadınız!
Zaten bir hesabınız var mı?

62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, sadece sanatsal değeri yüksek filmleri değil, aynı zamanda sinema endüstrisinin çevresel sorumluluğunu da gündeme taşıdı. Film sektörünün devasa israf sorununa odaklanan "Yeşil Setler Mümkün İnisiyatifi", festival kapsamında düzenlediği seminerde çarpıcı verilerle sektördeki sürdürülebilir dönüşümün aciliyetini gözler önüne serdi.
Hotel Su’da bir araya gelen inisiyatif sözcüleri; çevre mühendisi Işıl Aslan, sivil toplum uzmanı Yeşim Girgin ve görüntü yönetmeni Ersin Gök, mobil ve sabit olmayan film setleri için çevreci çözümlerin zorluğuna dikkat çekti.

Ersin Gök
Karbon Salımı ve Plastik Krizi Rakamlarla Açıklandı
Görüntü yönetmeni Ersin Gök, sektördeki atık miktarını somut örneklerle paylaştı:
Karbon Ayak İzi: Bir televizyon içeriğinin sadece 1 saatte 5.7 ton karbon ürettiği hesaplanıyor.
Plastik Atık Şoku: Türkiye film endüstrisi, yalnızca bir ayda 3.5 milyon atık pet şişe üretiyor. Gök, su sebilleri kullanılarak bu plastik miktarının 70-80 bin şişe kadar kolayca azaltılabileceğini vurguladı.
Türk Yapımı İnovasyonlar Yeşil Setlere Umut Oluyor
İnisiyatif, israfı azaltmak için yerel ve yaratıcı çözümler geliştirdiğini duyurdu:
Yemek Atığından Mama: Gök, setlerde geri dönüşümde büyük sorun olan yemek atıkları için önemli bir gelişme paylaştı. Tesadüfen keşfedilen yerli bir makine sayesinde yemek atıklarından kedi-köpek maması üretme altyapısı kuruldu. Tarım Bakanlığı ve İstanbul Üniversitesi'nden onay alan bu mamaların besleyicilik değeri oldukça yüksek çıktı.
Güneş Enerjisi (Solar Paneller): Fransa'da bulunan katlanabilir solar panellerin bez üzerine dikilerek set araçlarının üzerinde kullanılabileceği bir tasarım geliştirildi. Şu an saatte 2kW enerji üreten bu sistem, gelecekte 4kW ve 10kW kapasitelere ulaşmayı hedefliyor.
Yeşim Girgin, bu uygulamaların yaygınlaşmasının önündeki en büyük engelin yapımcıların "korkusu" olduğunu belirtse de, dönüşümün kaçınılmaz olduğunu söyledi. Yurtdışı örneklerini işaret eden Girgin, sürdürülebilir set uygulamalarının yakında Türkiye'de de zorunlu bir kriter haline geleceğini açıkladı:
"Artık Amerika'da, İngiltere'de, Fransa'da, Almanya'da festivallere bile başvururken sürdürülebilir setlerle alakalı sizden bilgi istiyorlar. Yakında Türkiye'de de bu, bir kriter olarak karşımıza çıkacak."
Girgin, bu çevreci adımların markalar tarafından PR için kullanılabileceği gibi, gelecekte vergi indirimi gibi teşviklerle de desteklenebileceğini ekledi. 62. Altın Portakal Film Festivali, bu önemli inisiyatife ev sahipliği yaparak, Türkiye sinema sektörünün iklim krizine karşı sorumluluk alma taahhüdünü güçlendirmiş oldu.