Üye değil misiniz?
Aktivasyonunuzu tamamlamadınız!
Zaten bir hesabınız var mı?

62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali (24 Ekim-2 Kasım 2025) sinema dünyasında çığır açan bir yapıma ev sahipliği yaptı: Alkan Avcıoğlu’nun, tümüyle yapay zekâ (YZ) araçlarıyla hazırladığı ve dünyada türünün ilk örneği olan belgeseli “Post Truth”.
27 Ekim Pazartesi günü Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Perge Salonu'nda seyirciyle buluşan yapım, giderek kaotikleşen teknoloji-insan ilişkisini ve günümüzün enformasyon bombardımanı sorununu odağına alıyor.

Gösterimin ardından seyircilerin sorularını yanıtlayan Yönetmen Alkan Avcıoğlu, yapay zekâ ile belgesel yapma fikrinin nasıl ortaya çıktığını çarpıcı bir şekilde açıkladı:
"Yapay zekâ ruhsuz görüntüler üretiyor, deniyor. Çağımız da epey ruhsuzlaşıyor; o zaman belgesel için çok iyi. Ya da 'çağımız yapaylaşıyor'. O zaman belgesel için gene çok iyi. Belgeselin sınırlarını esnetmek için güzel olur, diyen ben çıktım."
Avcıoğlu, özellikle kurmaca alanda kullanılan YZ'yi ilk kez belgesel formunda kullanarak, hakikat ve gerçeklik arasındaki bulanıklaşan sınırları sorguluyor. Filmi, hem sahte ile gerçeği zorlayan hem de kendisi bir enformasyon bombardımanı olan bir "ayna" olarak nitelendiriyor.
Eklektik Yaklaşım: Avcıoğlu, bir YZ aracına bağımlı kalmak yerine, pek çok farklı aracı eklektik bir şekilde kullandığını belirtti. Her aracın kamera hareketleri, yakın çekimler veya bozuk insan formu yaratma gibi kendine özgü avantajını değerlendirdiğini vurguladı.
Sanatsal Kusur Vurgusu: Sanatçı, teknolojinin gelecekte kusursuz görüntüler üretecek olmasına rağmen, sanatsal anlatımın asıl gücünün yapay zekânın "ham bozukluğunda" yattığını düşünüyor. Brian Eno’dan alıntı yaparak, tıpkı 8-bit sesler veya analog filmin grenli görüntüsü gibi, YZ'nin bu erken dönem kusurlarının ileride bir imza haline geleceğini öngördü.
Kısır Döngüden Çıkış: Belgeselin teknolojiye bağımlılığın getirdiği kısır döngüyü sadece anlatıp anlatmadığı sorusuna karşılık Avcıoğlu, çözümün "zihinlerimizdeki makineleşmeyi durdurmakta" yattığını ifade etti.
Festivalin aynı günkü bir diğer önemli belgeseli ise Yönetmen ve müzisyen Mehmet Güreli imzalı "Sisler Bulvarı’ndan Geçtim: Biket İlhan" oldu. Ünlü yönetmenin sinema kariyerini ele alan belgesel, seyirciden büyük ilgi gördü.

Attila İlhan Desteği: Yönetmen Biket İlhan, kariyerine büyük şair ve yazar Attila İlhan’ın eserlerinin uyarlamasıyla başladığını ve Attila İlhan’ın kendisine duyduğu güvenin hayatındaki önemini dile getirdi.
Duygusal Zorluk: Attila İlhan belgeseli yapıp yapmayacağı sorusuna ise İlhan, "İstiyorum ama hayatımdaki yeri dolayısıyla duygusal olarak biraz zorlanıyorum" cevabını verdi.
Gençlere Tavsiye: Biket İlhan, sinemaya ilgi duyan gençlere bol bol okumalarını ve özellikle güncel projeler gelmediğinde dahi kendi projelerini üretmeye devam etmelerini tavsiye etti.