“Sen kuvvetlisin Murat. Ben, senin rüzgârına kapılmış kuru bir yaprağım.” Böyle söylüyor Lale. Ama olanlara bakınca, asıl ‘rüzgâr’ kendisi galiba. Delikanlı ise sevdiği kızın hasta (üstelik bir kez bile aynı yatağı paylaşmayacağı, ‘vücudundan faydalanmayacağı’) ablası ile evlenmeye; Amerika’daki altın parmaklıktan, bir kasaba ‘ahırında’ pratisyen hekimliğe; Salaş meyhanelerde alkole; Saç sakal bir karış, aç bilaç, sokaklarda yatmaya savrulan ‘kuru bir yaprak’!
25 Ağustos 2016

"Sen kuvvetlisin Murat. Ben, senin rüzgârına kapılmış kuru bir yaprağım." Böyle söylüyor Lale. Ama olanlara bakınca, asıl 'rüzgâr' kendisi galiba. Delikanlı ise sevdiği kızın hasta (üstelik bir kez bile aynı yatağı paylaşmayacağı, 'vücudundan faydalanmayacağı') ablası ile evlenmeye; Amerika'daki altın parmaklıktan, bir kasaba 'ahırında' pratisyen hekimliğe; Salaş meyhanelerde alkole; Saç sakal bir karış, aç bilaç, sokaklarda yatmaya savrulan 'kuru bir yaprak'!

 

Yaz aylarında çevrilen 'Küçük Sevgilim', 01 Kasım 1971, Pazartesi günü (Mecidiyeköy) 'Özlem'; (Şaşkınbakkal) 'Atlantik' sinemalarında gösterime girmiş. Laboratuvar teknik elemanı Nevzat Dişiaçık'ın soyadı jenerikte, 'İşiaçık'. Lale ve senarist Erdoğan Tünaş'ın soyadları aynı! 'Conterto Pour Une Voix (Tek Ses İçin Konçerto)' melodisi filme çok yakışmış.

İstanbul Üniversitesi (girişindeki Roma rakamlarına göre 1453'te kurulmuş) Tıp Fakültesi öğrencileri heyecanlı. Amerika'dan dönen Murat Akova derslere başlayacakmış. Hem genç (aslında 'orta yaşlı') hem çok yakışlıklı, aynı zamanda eşsiz bir operatör. Yaptığı başarılı beyin ameliyatlar nedeniyle 'Altın Parmak' adını takmış Amerikalılar.

İçki, dans, müzik düşkünü 'milyoner kızı' Alev "Şimdiden el koydum O'na. 2-3 ders sonra yan yana görürsünüz bizi" havasındaydı.

Filmin kahramanı 'yoksul' Lale'nin durumu bambaşka. Yeni hoca, yeni kitaplar, yeni masraf demek. Ablası sağ olsun! Sabah akşam dikiş dikerek geçindirmeye çalışıyor aileyi. Hep KÖHLER dikiş makinesinin başında. "Bu evde ikimizin de vazifesi var. Senin okulun, benim de dikişlerim" diyor. Ayağına yeni bir pabuç bile alamamış henüz. Her şey kardeşi için. Sebzenin turfandası, yemeğin tümü. Kendisi konu olduğunda "Daha bir tencere dolusu var. Şu işimi bitireyim önce" bahanesine sarılıyor.

Lale'nin hocasıyla büyük aşkı, hep olduğu gibi tatsız bir şekilde başlar. Delikanlının arabayı hızlı sürmesi ufak bir kazaya, müşteriye giden gelinlik paketinin kirlenmesine neden oluyor. Bu konuda 4 kez özür dileyecek kadar nazik; Geç kalan Lale'yi derse almayacak kadar da prensip sahibiydi Murat. Aralarındaki gerginlik, kütüphanede, elleri aynı kitaba uzanınca biter!

Yaşadıkları yer, ait oldukları sınıfın belirtisi. Biri 'fakir gecekonduda', diğeri 'zengin apartmanda'! Ancak aralarındaki yaş ve sınıf farkı, aşk için engel değil.

Her yerde, Beyazıt Meydanı, Salih Reis'in göl kenarındaki kulübesi, 'Küçük Sevgilim' yazılı sandal, Galata Kulesi, beraberler. Genç kız okulu bitirmiş ve evleneceklerdi.

Tam anlatacakken kan tükürmeye başlar Nevin. Hastanedeki 'konsültasyona' göre 'amansız hastalığa yakalanmış'. Bu durumda bile aklında kardeşini korumak var! Ölüme mahkûm olduğunu bilmesin, üzülürmüş! "Senin kadar cesur olmak isterdim" diyor Murat.

Ancak hastalık, şaşırtıcı bir iyileşme gösterir. Oysa 2-3 ay ömrü kaldığı düşünülüyordu. Tıbbı yanıltan bu mucizenin ne olduğunu Dr. Oya'dan öğreniriz. "Nevin Hanım, Murat Bey'i seviyor efendim!"

Kız kardeşin geç kaldığı itirafı abla yapar; "Seviyorum Lale! Tarifsiz duygular içindeyim. Sevdiğim adam... Doktor Murat!" Boğulduğu gözyaşlarını, 'sevinçten' diye açıklıyor Lale!

Sevgilisini, planladıklarının dışında bir evliliğe zorlar. "Ablam seni seviyor. O'nu yaşatan da bu. Merhamet et, zaten kaç günlük ömrü kaldı!" ('Kaç günlük' değil, 5-6 yıl daha yaşayacaktır Nevin). Birbirlerinin oldukları gecenin sabahı bıraktığı notta "Sen de sevgini ispat et" yazılı! (Sonraki bir gün, ablasına "Zorla varmadın. İstedi, aldı" diyecektir).

Kime niyet kime kısmet! "Hayır" diye yırtınsa da, sonraki sahnede, Nevin'le evlenmiş ve Kirazlı'ya giden trendeydi Murat. Aslında kaçıyor! (Neden İstanbul'da kalmadılar, belli değil).

Çalışmakla geçen dalgın, üzgün, yorgun yıllar. Nice sonra karısı (kardeşine "Artık ben size misafirim" demişti rahmetli) ölünce kasabayı terk etmiş, elinde Lale'nin koca resmi, İstanbul sokaklarında sürünüyor. ['Sevmek Zamanı'ndaki (1965) Halil gibi].

Lale'nin ise, o gecenin hatırası, bir oğlu olmuş; Özcan. Sokakta top oynarken bir kaza geçirince oksijen çadırına almışlar. Sadece bir kişi kurtarabilirmiş; 'Altın Parmak' Doktor Murat Akova! Oysa kahramanımızın elleri, uzun süredir neşterli değil şarap şişeli! Yine de ameliyat başarılı olur (Murat'ın başlığındaki harfler, T.K.). Film biterken üçü, 'Küçük Sevgilim' yazılı sandaldaydılar.

Kıyıda, Salih Reis neşe içinde bağırıyor. Geç kalmasınlar, yoksa balıklar soğurmuş!

'Küçük Sevgilim'deki melodiler.

Franck Pourcel And His Orchestra'nın 'Dancing In The Sun' albümündeki (1970) 'Concerto Pour Une Voix' (1969) (Saint-Preux) 20 sahnede (Jenerikte; Murat, evine kadar getirdiği Lale'nin arkasından bakarken; Genç kız "Gelemem Hocam! Çünkü giyebileceğim bir elbisem yok" derken; Balo sonrası odasında düşünürken; Murat, üzerinde Lale'nin gözyaşı olan mendile bakarken; Beyazıt Meydanı'nda güvercinler arasında yürürlerken; Ağaç altında konuşurlarken; Salih Reis'in orada sandaldayken; Kayıktaki Murat, balık pişiren Lale'yi gördüğünde; Galata Kulesi'nde konuşurlarken; Lale, gazinoda "Ablamla evlenmenizin şerefine" dedikten sonra; Murat "Sensiz yaşar mıyım sanıyorsun? Sensiz yaşatabilir miyim, söyle" derken; Salih Reis'e uzaklara 'kaçacağını' söylerken; Nevin ve Murat, trenle giderken. Lale, yolcu ediyor; Nevin, Murat'ın Lale'ye mektup yazmasını isterken; Lale ve Vedat, trenle Kirazlı'ya geldiklerinde; Sofrada, evleneceklerini söylerken; Lale ve Murat, Kirazlı'da göl kenarında konuşurlarken; Lale, Vedat'la İstanbul'a dönerlerken; Oğlunun ameliyatı için Murat'tan yardım isterken). 'Snowbird' (1970) (Gene MacLennan) 2 sahnede (Salih Reis'in "Hey, çocuklar! Hadi balıklar hazır" diye ilk seslenmesinden sonra; Neşe içinde balık yerlerken. Salih Reis "Arsız kediler sizi" diyor şakacıktan). "Comme J'ai Toujours Envie D'aimer" (1970) (Marc Hamilton) Film biterken.

[Alpay'ın 'Concerto Pour Une Voix'ya yazdığı sözlerle bir plağı var (1975); 'Ayrılık Rüzgârı'].

'Bullitt'deki (1968) (Lalo Schifrin) 'Shifting Gears' 2 sahnede (Murat, gelinlik paketi taşıyan Lale'ye hafifçe çarptığında; Sondaki ameliyatta).

'Francis Lai Et Son Grand Orchestre'nın 'Francis Lai Joue Francis Lai (Francis Lai Plays Francis Lai)' uzunçalarındaki (1971) 'Théme Principal Du Film-Madly' (1969) (Francis Lai) 8 sahnede (Kütüphanede elleri aynı kitaba uzandığında; Murat, arabadan "Buyrun, mendilimi kullanabilirsiniz" derken; Balodan sonra arabada konuşurlarken; Salih Reis "Hey, çocuklar! Acıkmadınız mı daha? Hadi gelin" diye ikinci kez seslenirken; Birbirlerini düşünüp 'ders çalışmaya çalışırlarken'; Lale kütüphanede, Murat'ı düşünürken; Salih Reis'in kulübesindeki evlenme teklifinde; Birbirlerinin oldukları gecenin sabahında, Murat, Lale'nin bir cümlelik mektubunu okurken. "Sen de sevgini ispat et."). 'Théme Principal Du Film-Le Passager De La Pluie' (1970) (Francis Lai) 4 sahnede (Lale "Aslında çok uzağız, efendim" derken; Kirazlı'da Murat yorgun argın eve döndüğünde; Vedat, Şişli'de muayenehane açmak istediğini söylerken; Özcan, oksijen çadırındayken). 'Du Soleil Plein Les Yeux' (1966) (Francis Lai) Diploma töreninde. 'Théme Principal Du Film-13 Jours En France' (1968) (Francis Lai) 2 sahnede (Vedat, Özcan'a oyuncak tüfek getirdiğinde; Dolmabahçe Saati'ni gören yerde, Özcan top oynarken). "Théme Principal Du Film-Concerto Pour La Fin D'un Amour (Concerto For A Love's Ending)" (1969) (Francis Lai) Vedat, Lale'yi, Salih Reis'in kulübesine getirdiğinde.

'Gönlümün Bülbülüsün Aşk Bahçemin Gülüsün' (Nihavend) (Alâettin Yavaşça) 5 sahnede (Nevin, Lale'nin yemeğini sofraya getirirken; Elinde kitap uyuyan kardeşinin üstünü örterken; Tıp Balosu'ndan eve gelen Lale, ablasına sarılırken; Dikiş makinesi masasında uyuyakalan ablasını gördüğünde; Murat, hastane bahçesinde Nevin'in omuzlarına şal koyarken).

Fausto Papetti'nin '1a Raccolta' 33'lüğündeki (1960) 'Till' (1957) (Charles Danvers / Carl Sigman) Tıp Balosu'nda Alev, babasıyla Murat'ı tanıştırırken.

Paul Mauriat'nın 'L.O.V.E.' albümündeki (1969) 'Isadora' (1968) (Maurice Jarre) 3 sahnede (Lale, Tıp Balosu'na geldiğinde; Dans ederlerken; Yıllar sonraki balonun kapısında, Murat geçmişi hatırlarken).

'Ferahfeza Saz Semaisinin 3. Hanesi' (Tanbûrî Cemil Bey) 4 sahnede (Lale, diplomasını almış, ablası ile konuşurken; Nevin, annesinin resmi önünde öksürürken; Mezuniyet kutlaması için hazırladığı sofrada "Bu gece bizim gecemiz" derken; Hastane bahçesinde Murat'la dolaşırken).

'Dead Ringer'daki (1964) (André Previn) 'The Dog Attacks' 2 sahnede [(01.00-01.10 arası) Ağzından kan gelip bayıldığında; (1.10 sonrası) Lale, Murat'ın evine koşup "Ablam ölüyor" derken]. "Maggie's Murder" Sondaki Tıp Balosu girişinde, Vedat, Murat'ı tanıdığında.

'In The Heat Of The Night'daki (1967) (Quincy Jones) 'Shag Bag, Hounds & Harvey' (1.03-1.06 arası) Profesör Mehmet Büyükgüngör, Nevin'in akciğer filmine bakarken.

Paul Mauriat'nın 'Le Grand Orchestre De Paul Mauriat' uzunçalarındaki (1970) 'Le Passager De La Pluie' (1970) (Francis Lai) 2 sahnede (Lale, hastanede, ablasına çorba içirirken; Nevin ve Murat bahçedeyken).

'Ne Çıkar Bahtımıza Ayrılık Varsa Yarın' (Muhayyer-Kürdî) (Gündoğdu Duran) 4 sahnede (Nevin, hasta yatağında Murat'a "Gösterdiğiniz bu ilgi, benim için yorulmanız, hastane masrafları. Bilmem ki biz bu minnet yükünün altından nasıl kalkacağız" derken; Lale, hastane bahçesinde "Niye ağlıyorsun ablacığım" derken; Murat, Nevin'e "Hatırlarsan, bir gün karşılık olarak senden bir şey isteyeceğimi söylemiştim" derken; Kirazlı'da bir ahırda hasta tedavi ettiğini anlatırken).

'Krakatoa: East Of Java'daki (1969) (Frank De Vol) 'Kee Kana Lu' Dr. Oya "Nevin Hanım, Murat Bey'i seviyor, efendim" dedikten sonra.

'Ömrüm Seni Sevmekle Nihayet Bulacaktır' (Hüzzâm) (Yesârî Asım Arsoy / Fitnat Sağlık). 9 sahnede (Ayla, gazinodaki akvaryuma bakarken; Şarkının sözlerini, birbirlerine şiir gibi söylerken; Murat, Kirazlı'da, Lale'ye mektup yazarken; Bahçedeki Lale ve Vedat'ı seyrederken; Hakkı Kıvanç'ın meyhanesinde içerken; Abla kardeş dertleşirken; Lale, Salih Reis'le konuşurken; Murat, dilenci zannedilip yanına para bırakıldığında; Lale ve Vedat'ın hastaneye girişini seyrederken).

'You Only Live Twice'daki (1967) (John Barry) 'The Death Of Aki' 2 sahnede (Tıp Balosu'nun yapıldığı Parisienne Kulüp köşesindeyken; Vedat "Oğlunu yalnız bir kişi kurtarabilir Lale. Seni O'na götüreceğim" derken).

'Zorba'daki (1964) (Mikis Theodorakis) 'Life Goes On' Nevin, kardeşine mektupla Kirazlı'yı anlatırken.

'For A Few Dollars More (Per Qualche Dollaro In Piu)'daki (1965) (Ennio Morricone) 'The Watchers Watched (Osservatori Osservati)' Murat, ameliyat öncesi ellerine bakarken. "Allahım güç ver. Oğlumu bana bağışla" diyor.

Filmdeki şarkı.

'Sensiz Saadet' (Yaşar Güvenir) (1 dakika 32 saniye). Gazinoda, bestecisi, piyano çalarak söylüyor. "Sensiz saadet neymiş//Tatmadım bilemem ki//Alnımın yazsıydın//Ne yapsam silemem ki//**//Seni uzaktan sevmek//Aşkların en güzeli//Alıştım hasretine//Gel desen gelemem ki."

Saint-Preux (asıl adı Christian Langlade), 'Concerto Pour Une Voix'yı 'France-Inter' radyosundaki bir programda Ajda Pekkan ile beraber söylemiş (Nisan, 1973). 'Je Ne Suis Plus' şarkısı da sevilmişti (Ekim, 1968).

Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi 1636, Lale Tünaş. (Doktor çıktıktan sonraki üniformasında L.T. harfleri işli). Çoğunlukla ağır başlı, bazen çok şımarık, bazen 'deli kız'! Ama hep 'Küçük Sevgilim'! Annesi köyde doktorsuzluktan öldüğünde iki buçuk yaşındaymış. "Ablam söz vermiş, doktor olacağıma yemin etmiş" diyor.

Arkadaşlarından ayrı bir dünyası var. Çılgın toplantılarına hiç gitmemiş. Okuldan doğru eve! Evleri ise çok rutubetli. Dışardan tek içerden iki katlı! Bir sahnede, yukarı kata çıkan güzel merdivende, öksürük krizi geçiren Nevin kendini kaybedecektir. Lale, son sınıfa kadar Tıp Balosu'na da katılamamıştı. Çünkü giyebileceği bir elbisesi yok. Son sene, Külkedisi gibi değil ama Nevin'in diktiği beyaz kostüm ile gidecektir. Uykusuz gözlerin emeği, ana kalbi taşıyan bir ablanın sevgisi. Oysa Alev "Acaba bizim hizmetçi Fatma'ya da diker mi. Zevkleri çok uyuyor zira" diye alay etmişti. İki aptalca laf! "Şakalarınız ve davranışlarınız çok çirkin" yanıtı gelir Murat'tan. Lale'nin gözyaşlarını kuruladığı mendili de uzun zaman saklayacaktır.

Lale, Parisienne Kulüp'te "Ne renkli bir dünya. Kim bilir nasıl eğleniyorsunuz" deyince aşk ilanı gibi bir yanıt gelir; "Sen gelmeden değil, Lale." Murat, ilk dansı (bunun için yanıp tutuşan 'milyoner kızı' ile değil de) Lale ile yapınca, Alev'in arkadaşları "Senin kuş başka dala konacak galiba" diyorlar. O dalı kırmasını bilirdi ama nedense bir denemeden sonra vazgeçiyor 'zengin kızı'!

Tıp Fakültesi birincisi Lale'nin, ablasındaki hastalığı anlamaması, Nevin kriz geçirip bayılınca ne yapacağını bilemeyip yardım istemek için Murat'ın evine koşması şaşırtıcı.

Dr. Murat... Göğüs cebi mendilli takım elbise, kır şakaklar, tatlı bakışlar. Hele sesi! Tanıdıkça geçmişte bir aşk üzüntüsü yaşadığını anlıyoruz. Bir dersinde beyin apseleri hakkında bilgilendiriliyoruz. Çoğunlukla sarsıntı ve ufak kanamalardan aylarca sonra ortaya çıkan ağır bir hastalık şekliymiş. Apsenin bulunduğu bölge tahrip olduğundan beyne ait bozukluklar kendisini gösterirmiş. Şiddetli baş ağrısı, kusma, şuur bozuklukları, bazen de koma. Antibiyotik tedavi ile %10 iyileşen olsa da doktorumuzun önerisi bir ameliyat. Derhal tedavi uygulanmazsa ölüm tehlikesi çok fazlaymış. [İstanbul'daki evi, Muammer Karaca'nın Yeniköy'deki villası. Evlenip gittiği Kirazlı'daki bahçeli evleri, dışarıdan, 'Şoför Deyip Geçmeyin'de (1966) Uğur Kıvılcım'ın ve 'Kadın Asla Unutmaz'da (1968) Nevin'in (Hülya Koçyiğit) babasına aitti. İç çekimler 'Lekeli Melek' (1969) ve 'Yumurcak Köprüaltı Çocuğu'ndaki (1970) evde yapılmış]. Kirazlı'daki hastaların çoğu yoksul. Büyük olasılıkla, para da almıyor. Sıdıka Duruer, elini öpmelere kalkmıştı teşekkür için.

Filmdeki doktorlar 'Şahika' ve 'Yeşil Yıllar'ın (A. J. Cronin) özverili hekimlerini anımsatıyor. Alev'in babası, balo sırasında Murat'a "Hem şöhretli bir doktor hem de çok gençsiniz" demişti. Şöhretli doktorların, mühendislerin, öğretmenlerin yerini zamanımızda işadamları aldı.

Nevin... Boynunda şerit metre, göğsünde iğnelik. Saçı topuz. (Murat'a tutulunca omuzlarına dökecektir). Kardeşi, Balo'ya gidemesin, olacak şey mi! Gecesini gündüzüne katar o beyaz elbise için. Tahsili gibi hatıraları da tam olmalıymış! Ya kendisinin hatıraları, yaşamı!

Konuşurlarken, Lale'ye sevgisi nasıl da belli. Yüzündeki her çizginin manasını biliyor. Ayak sesini tanıyor. "Sen (okula) gidersin onlar kalır bu evde." Bir de tekdüze sesiyle KÖHLER dikiş makinesi. İkisi de Lale için çalışıyor.

Ölümünden sonra ulaşan mektubu; "Bilirsin üzüldüğünü görmek ölümden de acı gelir bana. Ablan hiç acı çekmeden göçecek bu dünyadan. Murat başucumda şefkatlerin en büyüğünü gösteriyor bana. Kısa ömrümden taşacak kadar mutluluk doluyum. Bu mutluluğu enişten ve sen verdiniz bana. Gözündeki her damla yaşın, bana öbür dünyada ıstırap vereceğini unutma. Elveda benim güzel kardeşim." Hülya Tuğlu, o yılların fotoroman rekortmeniydi. 10 yılda 20 tane!

1625, Vedat Zobu, okulu ikincilikle bitiriyor. Lale'ye âşık ama üstelerse kaybedeceğini anlayıp arkadaş kalmayı seçiyor. Zor günlerde hep yardımcı. Filmin sonuna doğru, ikisini, 'Şoför Nebahat' (1970) ve 'Büyük Acı'dan (1971) anımsadığımız Baltalimanı Kemik Hastanesi'ne girerken görüyoruz.

Salih Reis... Ufacık bir göl kenarındaki kulübesinde, küçük bir akvaryumu, Lale ve Murat adlı iki balığı var. Umarız, sonraki yıllarda, kulübesinin yerine 9 katlı bir otel yapılmamıştır. Küçük Sevgilim yazılı sandalı çok sevdik.

Murat Akova'yı Abdurrahman Palay; Lale Tünaş'ı Jeyan Mahfi Ayral; Nevin'i Nevin Akkaya; Salih Reis'i Rıza Tüzün; Tanju Şarman'ı Haldun Güvenç; Vedat Zobu'yu Doğan Bavli; Profesör Mehmet Büyükgüngör ve Alev'in babasını Timuçin Caymaz; Doktor Ali Demir'i Ayton Sert seslendirmiş.

Murat-Cüneyt Arkın; Lale-Filiz Akın; Çocukları Özcan; Nevin-Hülya Tuğlu; Salih Reis-Nubar Terziyan; Vedat-Yusuf Sezgin; 'Çılgın eğlence' düşkünü Alev-Deniz Erkanat; Diğer tıp öğrencileri-Yeşim Tan ve Tanju Şarman; Okul profesörleri-Muammer Gözalan ve Mehmet Büyükgüngör; Doktor Oya-Gülten Ceylan; Diğer doktorlar-Zeki Sezer ve Ali Demir; Dadı-Mahmure Handan; Meyhaneci-Hakkı Kıvanç; Sarhoş-Süheyl Eğriboz; Komşu-Silvana Panpani; Galata Kulesi; İstanbul-Diyarbakır treni; Başta ve sondaki tıp baloları; Okul amfisi; Kütüphane; Ellerinin birleştiği 'Klinik Dersleri' kitabı; Gazino ve Salih Reis'in kulübesindeki akvaryumlar; Diploma töreni; Hakkı Kıvanç'ın meyhanesi; İsmi gibi tatlı bir yer olan Kirazlı ve Murat'ın muayenehanesi; Alev'e ait '34 EL 391' plakalı ve hemen oradaki '34 LL 300' plakalı kırmızı arabalar çok güzeldi.

Filmin sevimsizi, Özcan'a çarpan '34 KY 199' plakalı minibüs! Aslında onun bile bir işlevi var. Kaza olmasa aile bir araya gelemezdi belki. İçimizi titreten Kirazlı'yı, buharlı treni, istasyonu unutamıyoruz.

 

"Sen yokken bu sandal ve Salih Reis'le paylaştım yalnızlığımı. İnsanlara güvenimi kaybetmiş, hiçbir kadını kalbime sokmamaya ahdetmiştim. Yaramı sardın 'küçüğüm'." Lale nedeniyle başına gelecek 'felaketleri' bilse, daha önceki kadınlar için bu kadar acımasız olmazdı!

 YORUMLAR  ({{commentsCount}})
{{countDown || 2000}} karakter kaldı
{{comment.username}}
{{moment(comment.date).fromNow()}}
Uyarı:  Yorumunuz, yönetici tarafından onaylandıktan sonra tüm ziyaretçilerimiz tarafından görüntülenebilecektir. (Bu mesajı sadece siz görüyorsunuz)
{{reply.username}}
{{moment(reply.date).fromNow()}}
Uyarı:  Yorumunuz, yönetici tarafından onaylandıktan sonra tüm ziyaretçilerimiz tarafından görüntülenebilecektir. (Bu mesajı sadece siz görüyorsunuz)