İstanbul’da Üniversitede okuyan iki ev arkadaşı Emrah ve Salih’in hayatları Salih’in Havas ilmine duyduğu merakla sonsuza kadar değişir.
Cin’ler âleminin ürkütücü varlıklarını kendi emri altına alarak isteklerini gerçekleştirmeleri için kullanmak isteyen Salih ve hiçbir şeyin farkında olmayan ev ...Devamını OkuDevamını Gizle
güzel bir izleyici kitlesi yakalayan film afişi filminden daha güzel olan sinema filmi. cidden sinema afişi kadar güzel olsa yeterdi. cin temalı zebillah gibi yerli ve yabanci film varken neden bu kadar kötü bir film yapılmış algılamak idrak etmek güç. horror movie sinefilleri için ciddi bir kirlilik.
Senaryonun çalıntı olduğu iddiası şöyle. Büyük sözlük sitelerinden birinde bu senaryo hikaye olarak yazılmış ve diğer sözlüklerdeki yazarlarca bile ilgi görmüş ve konuşulmuştu. Söz konusu hikayeyi ben de okumuş ve beğenmiştim. Sözlükte hikayenin sonu yazar tarafından yazılmamış ve yarım bırakılmıştı. Çok sonraları diğer sözlüklerde de senaryonun hikaye olarak daha önceden servis edildiği ve adeta tansiyon ölçüldüğü söylendi. Açıkçası çok da mantıklı çünkü hikayenin sonu yazılmamıştı.
Altan Gördüm dışında oyunculuklar zayıf. Senaryonun güzel olmasına rağmen gerek iyi olmayan oyunculuklar ve gerekse de görsellikteki yetersizlikler sonucu film beklenen beğeniyi hiçbir zaman kazanmadı.
Finalini beğendiğim bir filmdir ama orada bile görsellik iyi değildir.
Amatör oyuncular elinden geleni yapmışlar ama ortada kalitesiz bir prodüksiyon olunca nafile çaba oluyor. Altan Gördüm yan rolde oynamış. Senaryo çalıntı diye bir söylenti var bunun bir an önce açıklığa kavuşması gerekiyor. Yoksa izleyiciler verdiği paraları haram ederse cin çarpmışa döner yapımcılar. Mekan olarak İzmit seçilmesi ilginç. Fay hattı üzerinde olan bir bölge ve küçük kıyametin burada kopacağı söylentileri film adına pozitif argümanlar. Birde filmin başında Tophane rıhtımı mekan olarak seçilmiş hoş.... Hasan Karacadağ bu tür filmlerde tekel konumundayken bu tarz taklit yapımlarla tekeli kırılmaz. Sağlam bir senaryo ve kaliteli oyuncularla birde işin içine maddi destek girdimi işte o zaman Türkler korku filmi yapabiliyormuş dedirtebiliriz. Yoksa bu tarz cılız amatör işler bizi beyazperdeden soğutur.