012 Cannes En İyi Yönetmen
Dünya sinemasının en yenilikçi görsel ustasının bu son filmi doğa ile insanlık, geçmiş ile gelecek arasında kalan bir ailenin karmaşık öyküsünü anlatıyor. Juan ve kentli ailesi, Meksika´nın yemyeşil taşrasında bir ev kurarak her şeyden uzakta hayatın keyfini ve çilesini ya...Devamını OkuDevamını Gizle
Film bizde vizyona girdi mi? Bilmiyorum, ilk yorumu ben yapayım. Önce biraz yönetmeni anlatayım, sonra filmi
Carlos Reygadas (1971) Meksikalı bir yönetmen. Zengin bir sinema geçmişi yok." Post Tenebras Lux "dördüncü uzun metraj sinema filmi. ilki
Japón'u 2002 yılında çekmiş 10 yılda dört film. Dördüncü filmi ile de 2012 ' de 65. ci Cannes Uluslararası Film Festivali'nde
En İyi Yönetmen ödülü. Küçümsenmeyecek bir başarı. Filmi beğenelim. beğenmeyelim.
Film çocuklarıyla birlikte Meksika'da kırsal kesimde büyük bir evde yaşayan Natalia ve Juan adlı evli bir çiftin hikayesini anlatıyor. Evde, Chelita adlı kendi hizmetçileri Eleazar adlı oğlan Rut adını verdikleri, iki bebek çocukları olan dört kişilik bir aile ,inek ve köpekleri var. görünüşte herşey güzel mükemmel, müthiş güzelliklerle dolu kırsal bir alan, çevre güzel, çevre tasvirleri güzel, anlatım şiir gibi güzel oyunculuklar güzel bir bütün sinematografi olarak gerçekten herşey çok güzel dedim ya şiirsel bir . anlatım , anladığım kadarı ile filmde kendi kişisel hikayesinden izler taşıyor, hikayenin birde şeytani bir vizyonu ile hayallerinin .pornogrofik bir yanı var. Ara sıra evin içinde kıpkırmızı bir şeytan sliueti dolaşıyor, oda hikayenin pek tekin olmadığının göstergesi gibi. sonradan ortaya çıkıyor.
Seksüel konularda çok uç bir örnek.bir akşam yemeğinde karısına söylediği erotik sözlerle cinsel isteğini teşvik etmesi, aynı amaç için
kadın erkek birlike gittikleri hamamada olanlar, açık- saçik, sahneler bizim muhafazakar toplum için kabul edilir şeyler değil. Carlos Reygadas, kendiside anlattıklarıda alışılmışın çook dışında.
Sonra evini soymak için evine giren bir ağaç kesicinin onu yaralaması.
Dediğim gibi sinematografi olarak çok güzel olağanüstü şiirsel bir anlatım dili kostüm tasarımı çevre kullanımı, ışık, renkler ve müzik, (Neil Young- “It’s A Dream.” şarkısı) piyanoda Nathalie'nin doğal sesi ile şarkı söylemesi özellikle final , filmde yedili olarak adı geçen ağaç kesicinin kendi kafasını koparma sahnesi. Filmden akılda kalanlar
Ne diyeyim anlattıkları pek hoşumuza gitmese de.. sinema olarak .G ü z e l d i.
10/8