FİLMİN KONUSU
Hayat (14), babası ve yatalak dedesi ile birlikte, nefes kesici güzellikteki İstanbul Boğazı'na açılan bir dere ağzına kurulmuş, derme çatma ahşap bir evde yaşamaktadır. Boğaz, güzel olduğu kadar da karanlık ve tehlikelidir. Babası ailenin hayatta kalmasını sağlamak için küçük teknesiyle bu sularda ...  Devamını OkuDevamını Gizle
Video Player is loading.
Current Time 0:00
Duration -:-
Loaded: 0%
Stream Type LIVE
Remaining Time 0:00
Â
1x
 YORUMLAR  (19)
2000 karakter kaldı
Göztepe
7 yıl önce
Bir Reha Erdem klasiği daha filmde boğazı anlatıyor İstanbul'u anlatıyor geçim derdi,hastalık yasa dışı işler ne ararsan var. Filmde çok fazla diyalog yok Hayat bu ortamda astım hastası dedesinin medikal oksijen tüplerini değiştiriyor nefes alabilmesi için. Gerçekten başrolde Elit İşcan psikolojik sorunlar yaşayan yalnız kalan kız rolünün hakkını vermiş. Teknedeki sarı lacivet diye tezahürat yapan Fenerbahçe taraftarları nefes alamayan almakta çok zorlanan dede herşey ama herşey hayatın bir gerçeğiydi. Film boyunca çalan arabesk şarkılar özellikle Orhan Gencebay şarkıları filmi apayrı bir havaya sokmuş. Tabi tüm bunların yanında manasız ne olduğu belli olmayan sahnelerde vardı. Örneğin Hayat'ın babasını sürekli arayan adam bulduğunda kavga ettiğinde sebep neydi? Yine babası eve yabancı misafir getirdiğinde Hayat'ın dedesi hastayken uygun düşermiydi? Bu sahneler benim için soru işareti olarak kaldı. Filmde dikkatimi çeken komşu kadının Hayat'ı tavşanım diye şefkat göstermesiydi gerçekten iyi bir film. Psikolojik ve hayatın gerçekleri açısından derinlere iniyor çekim mekanlarını her zamanki gibi Reha Erdem iyi kullanmış.

filmamateur
9 yıl önce
Şimdiye kadar izlediyim en anlamlı filmlerden birisiydi. Reha Erdemi tebrik etmek lazım böyle bir film için. Filmde fazla konuşma yok. Kamerayı fotoğraf makinası gibi kullanmış, Nuri Bilge Ceylan gibi. Filmin konusu çok ağır. Annesi ve babası yüzünden çocukluğunu yaşayamayan küçük bir kızın dramı. Babası askerdeyken dedesi annesini zorlar ve o da Hayat adlı küçük kızı terk edib başkasına kaçar. Kaçdığı adam da Hayatı hiç sevmez. Annesi de Hayata karşı çok kötüdür. Babası yasa dışı işlerle uğraşıyor ve kızına zaman ayıramıyor. Dedesi astım hastası ve yatakta. Hepsi de çok iyrenç insanlar. Hayat okulda da çocukların alay konusu. Hiç koruyanı yok. Bir kaç kişi tarafından tecavüze uğruyor henüz 14 yaşında. Çok acıklı bir filmdi çok. Sonunda babası hapise düşüyor, Hayat annesine gitmek istemiyor, dedesini oksijen balonundan ayırıp ölüme terk ediyor ve İstanbullu olmayan kendi yaşlarında bir çocukla kaçıyor. İstanbullu olmayan birine kaçmasının sebebi dedesinin "para İstanbullu olmayanlarda" telkini. Sadece bu olay onun ne kadar çocuksu ve saf olduğunu gösteriyor. Hayat sürekli yalnız kaldığında biberon emiyor ve oyuncaklarla oynuyor. Çocukluğunu yaşayamamanın eksikliyini gidermeye çalışıyor. İzleyin mutlaka, süper film.

mansur34
9 yıl önce
Film baştan sona etkileyici bir hikayeye sahip reha erdem yönetmen olarak iyi bir iş çıkarmış ama senaryo biraz daha iyi işlenebilinirmiş çünkü hikayede bazı mantık hataları ve inandırıcılık sorunları var oyunculuklar genel olarak iyi elit işçan,banu fotocan rollerinde iyiydiler erdal beşikçioğlu ve levend yılmaz da fena değildi kısaca film hatalarına rağmen başarılı bir film sadece filme 116 dakika uzun olmuş 80 dakika da daha anlamlı bir film olabilirdi film anlatmak istediğini naif süslemeden anlatıyor ajitasyona kaymadan gerçekçi bir havası olan film izlemeye değer iyi bir film son olarak filmi izleyeceklere filmde +18 sahneler olduğunu filmin ailecek izlenecek bir film olmadığını da önceden söyleyeyim.

vitruvian
10 yıl önce
Yapılan yorumlara ve filme diyebileceğim tek şey "körler sağırlar, birbirini ağırlar".. Kimse kusura bakmasın bu yapıma, film diyebilmek için her halde insanın hayatında ilk kez film seyrediyor olması gerekir. Bugüne kadar bu denli kötü çekilmiş bir film izlemek nasip olmamıştı doğrusu. Bressonun 1967 yılı yapımı Mouchette filminin 5.tür yorumundan başka birşey değil bu film. Kurgu, senaryo ve montaj tam bir fiyasko. Filmin elle tutulacak tek yanı bir kaç İstanbul sahnesi ve boğaz manzarası o kadar. Genelde her filmin her izleyene göre mesajı ortaktır çünkü yazarı bunu yazarken mesaj budur der sadece izleyenlerin aradan kendi hayatlarına göre çıkardıkları farklı küçük mesajları olur. Ama bu filmde her izleyene göre farklı ana mesaj var. Ben Beş Vakit filminden ilgi duyduğum Reha Erdemin böyle insanı boğan bir film yapmasını beklemiyordum doğrusu. Beş Vakit ve Korkuyorum Anne ile girdiği yoldan çok farklı bir yöne sapmış bence. Elbette ki ömrü boyunca aynı filmleri yapamaz/yapmamalı da ama "nefes alamama" nın bu kadar göze sokulduğu, baş karakterin, izleyicinin antipatisini çok kolay topladığı ve belki de kısa metrajlı bir film bile yapılabilecekken, uzun süreli olan bu film beni fazlasıyla sıktı. Elbette beğenenler de olabilir bir lafım yok ama ben diğer filmlerinde gördüğüm samimiyeti burada göremedim maalesef. Karakterler her ne kadar günlük hayattan gibi dursa da,günlük hayattan oldukça uzaklar bence. Türk sineması adına umutsuzluğumu artıran deneysel belgesel niteliğinde bir film tamamen. Farklı mekanlarda yapılan çekimler alakasız bir şekilde montajlanıp güya kurgu yapılmış. Sonunu kendim için fazla arabesk ve yapay buldum.

sinemadelisi
12 yıl önce
Her zamanki gibi filmini özel mekanlarda çeken Reha Erdem yine şiirsel bir hava yakalayıp,imgesel bir dil oluşturmuştur.14 yaşındaki bir kızın daha bu yaşta yaşadığı zorluklar,hayat mücadelesi,içsel hesaplaşması ve karşı koyamadığı yalnızlığı şiirsel bir anlatımla anlatılmıştır.Elit İşçan bu performansıyla ilerisi için umut vadetmiştir.Film biraz kasvetli olsada görüntüler için ve müzikleri için kesinlikle kayda değer psikolojik bir film.Bakkalın taciz sahnesi,tecavüzünün anlatılış sahnesi,deniz kenarında şarkı söyleyen çocukla olan sahnesi,babasıyla sandalla eve dönüş sahneleri bir sinema şölenidir.Filmin sonlarına doğru umursamaz bir tavır alan Hayat karakteri psikolojik açıdan bir tez konusudur.Filmdeki Orhan Gencebay şarkıları çok güzeldir.Ayrıca Levend Yılmaz ve Erdal Beşikçioğlu da genel olarak çok başarılıdırlar.Sonuç olarak bizi durup düşünceye sevkeden vurucu bir film.