Baby Driver

 

Aksiyon kaplamalı çürümüşlük.

Porselen dişin tebessüm tuzağı.

Ya da görünen kısmı aksiyon olan buzdağı.

*

"Baby ", Türkçesi 'bebek'.

Anne kültü, sınır tanımaz şekilde içinde insan olan her olgunun yapıtaşına sinmiş durumda.

"Kültü", çünkü yaşayan hiçbir insan anne(si)nin "güvenli kucağını" arayışı kesilmeyecek;  çoğunluğu maskeli,  ama hep aranmakta.

Film adının "Baby Driver" olması, tüm gizlemelere itiraf olmuş.

*

Yeni doğan cocuklara 'bebek' denmesinden yola çıkmış bu sıfat, zamanla isimleşip şarkılara, çocuklara, eşlere, sevgililere sevgi seslenişi oldu.

Öyle değil mi?

Özellikle batı ülkelerinde koca insanlar birbirine "bebeğim," demesini başka nasıl  açıklayalım?

Yoksa güvenlik arzusunu "istimar" eden hormonların güdümü mü demeliyiz..

Netice olarak, "içerden" hep kullanılıyoruz; bunu bilelim.

*

Hasar,

Başrol Baby, annesinin kullandığı otomobilde, babasının annesini azarladığı tartışma anlarını arka koltukta izlerken, oluşan trafik kazasında onları  kaybeder. Kendisi duyma hasarıyla kurtulur.

*

Başlangıç,

Kahramanımız, kulaklığı ile dinlediği tutkulu müzikler; üvey, dilsiz, sağır babasına sevgisi; bedeninin uzantısıy-mış-casına (çalarak) kullandığı otomobil tutkusu ile yaşama tutunmaktadır. 

Derken,

Çalma becerisi ve olağan üstü sürücülüğü, kurnaz bir "yatırımcının " dikkatini çeker ve film akış  yatağını bulur.

*

 

Yani film, Balık burcu;

Şu dişi, değişken karakterli, inandırıcı, sabırlı olan cinslerden.

Bunlar filmin içeriğinden ziyade izleyici ile etkileşimiyle ilgili.

*

Bilinmeli ki her şey başlangıç, bitiş ve sürümünde görünsün, görünmesin yıldızların etkine maruz kalır. Buna dd maksimal (*) faktörler diyebiliriz.

*

Filmin senaristi,  Edgar Price, 18.4.1974 doğumlu. Burcu Koç.

Mars, ateş esaslı. Erkeksi, değişken ateş kırmızı renk etkileşimli. Hareketli, enerjik, bağımsız, egolu.

Bunlar da filmin içeriğindeki dışa vurumlar.

*

Patron,

Filmlerde kravatlı soyguncu varsa genellikle "işletici"dir. Bunların  tecrübesi, ilişki ağı geçmişindeki resmi görevinden  kaynaklanır.

 Tespit:

"Adil, paylaşımcı,  vicdani ol-mayan  kamusal örgütlenmelerin görevlileri, dışarıda  kol gezen  yasadışılıkla beslenir."

Yani,tavuk -yumurta döngüsünde  yumurta "suç ";  tavuk , "devlet" olur.

*

Anadamar,

Kravatlı patron Doc (Kevin  Spacey),  resmi- sivil tüyolarla  soygunlar planlayıp,  liyakatlilere  "iş" vermektedir.

Doc, prensipleri olan biridir. Yetenekli, plana uygun, paylaşımcı, ilkeli, hızlı çalışır.

İşlerinde resmiyeti gözetir, sokağı kontrol eder, tüyo vericilerin "toplar damarında" konumlanıp onları kapitalist nîmetlerle besler.

*

"Şans meleği",

Doc, ağına düşürdüğü hız sürücü Baby'i (Ancel Elgort),   soygun kaçışlarında tepe tepe tepe kullanmaktadır.

Baby'nin  becerisi, Doc'ın iş görme prensiplerine dahil olması, "telafisi imkansız"  sonuçlara sebep olacaktır.

*

 Yetenek,

Kulaklığından dinlediği müziklerin yüklediği adrenalin ile Baby, direksiyonda otomobili vücudunun parçası haline getirip,  kaçışlarda yakalanmaz olmaktadır.

Bu ara Filmin müzikleri

 Steven Price'a aittir. Müzikler zaman zaman başrolü çalmaktadır.

"Vesile",

Zincirin olguya bağlı son halkası neyse o. Olumsuza dönüştüren etki veya geliştiren olumsuzluk.

Demek ki "yeteneklerin" açığa çıkması "protez"dir.

 Yakın gelecekte ortaya çıkacak yapay zekâ çalışmaları  karbon esaslı insandan , silisyum esaslı bilgisayara  aktarımla  buna odaklandı.

*

Filmde kaçış sahneleri bilardo oyunundaki Istaka, gez, göz , toplar;  falsolu  vuruşlar ,  tokuşturup bantlardan sekmeler ile gelen sayılara göndermedir; desek,  abartı olmayacak.

Neden mi cevabı bilardo oyununda:

Isıtılmış yeşil çuha masa. Rengarenk parlak avuç içi büyüklüğünde toplar, kare _ koşullu yaşam, köşelerde karanlık delikler, hesaplı tokuşturmalar, banttan dönmeler, falso almalar;  karanlığa düşen toplar ve itici amil ıstakalar... ötesini düşünün.

*

Baby'nin soygun sonrası peşlerindeki polisleri önündeki engelleri;  yüksek hız, yön değiştirici frenler,  driftler, şerit sekmeleri  yaparak,  trafikteki araçları   birbirine çarptırıp  her seferinde  atlatması, izlenmeye değer sahneler olmuş.

*

Baby'nin diğer yetenekleri de sürüşü gibi nerdeyse emsalsizdir.

Dudak okuma, müziği dinlerken

söylenenleri tüm detayları anlama, aktarma; müziği kesip çevresinde konuşulanları kayda alma, onlara ritim ekleyerek mix yapma; suç işlerken vicdanını koruma, hızlı engelli koşma..."hepsi burada" gibi.

*

Sevgili;

Sürücümüz, daha önce annesinin de çalıştığı; sık gittiği kafede

Baby temalı şarkıyı mırıldanan annesine benzettiği garson kız Debora'ya ( Lily James) aşık olur. Bu aşk, olayların bant sekmesine sebep olacaktır.

*

"Başlangıçta ses vardı."

Konu dışı algılanmasın ama yaratımın sesle başlaması unutulmayacak joker kavramdır.

Baby kendince ses biriktirmektedir. Başta annesinin ses kayıtları olmak üzere,  ilgisini çeken sesleri kaydedip  toplaması, seslerin zaman şeridinde ölümsüzlüğüne göndermedir.

Daha sonra topladığı sesleri, müzikle mix yaparak maskelemesi anlamlıdır.

Suçlular eylemlerini normale bulayıp, işlerini sürdürüyorlar. Rap müziğin protest kini, maskelemesi de bu minvaldedir.

Ayrıca kamuflaj, maskeleme medeniyetimizin resmi kıyafeti olmuştur.

*

Kelime kökü/ Etimoloji,

Post modern dönemlerde "Baby" sürümünün köklerini, antik  köleci  dönemlere kadar uzandığını tarihsel ilişkiler katmanından çıkarıyoruz.

Kadınların ve kölelerin eşya olarak kullanıldığı eski "erkek egemen" toplumlarda ; annenin arka plana itilmesine karşı, süt emme bağı silinmediğinden doğan çocuklara  ( b,be) seslerinden genel  isim verilmesi olasıdır.

Aynın şekilde dudak seslerinin birinci, alfabenin ikinci harfi olan ( b )harfi ; annenin birinci olma  bağını ve beslenmenin ilk şeklini  işaret etmesi olgusaldır.

Bu yüzden "anne kucağı", insanlığın güven arayışının temel sebebi oldu.

 Böylece benlikler, anneden ayrılmanın "yükünü"  becerilere yansıtıp, ödül istemektedir.

*

Sorular,

Günümüzde soygunların filmde  gösterildiği kadar kolay olmadığı, olmayacağı  ortadadır.

O halde neden tekrar eden soygunlar başarılı gösteriliyor?

Burada bize müzik ve aksiyonla ne(ler) yediriliyor?

Evrensel zamana göre diyot ışığı ölçüsünde minik ömrümüzde olmayacak "dualara" neden para (bedel) ödeyip "bilet " almayı sürdürüyoruz?

Renkler, biçimler, kokular, sesler... görmeyen güdülerimizle ne bağlantısı var; bu dolayım neden?

Yoksa, tüm yaşam "film" de (**) birbirimize farkında olmadan   bunu mu telkin ediyoruz !?

Sonuç,

Empatiyle izlenince eğlenceli film.

(*) dd maksimal : Dünyamızın  dışındaki güneş sistemimize bağlı gezegenlerin yaydığı ses, titreşim, manyetizma, maden etkileri.

(**)  Yaşam, simülasyondur.