Miles Davis’in ‘Round About Midnight’ uzunçalarındaki (1955) ‘Round Midnight’ (1944) (Thelonious Monk). Seferidis; “Seninle sevişebilirim ama beraber çalışmam.” İren’e söylüyor bunları. Biraz sonra öpüşürken sırtına bıçağı yiyince yalnızca ‘beraber çalışmamak’ değil ‘sevişmemek’ de gerektiğini anlamıştır belki.
06 Eylül 2012

Miles Davis'in 'Round About Midnight' uzunçalarındaki (1955) 'Round Midnight' (1944) (Thelonious Monk).

Seferidis; "Seninle sevişebilirim ama beraber çalışmam." İren'e söylüyor bunları. Biraz sonra öpüşürken sırtına bıçağı yiyince yalnızca 'beraber çalışmamak' değil 'sevişmemek' de gerektiğini anlamıştır belki.

81 buçuk dakikalık filmin 14 buçuk dakikası dövüş, kaçıp kovalamaca ile. Haziran ayında çevrilmiş ve 13 Şubat 1967, Pazartesi günü Bulvar, Kulüp ve (Beyoğlu) Lüks sinemalarında gösterime girmiş.

Büyük kısmı Kıbrıs'ta geçmesine karşın senaryoda 'Rum' lafı hiç yok. Bunun yerine 'Namussuzlar'; 'Develer'; 'Hıyarlar'; 'Cacık'; 'Vicdanına Tükürdüğümün İnekleri'; 'Kalleşler'; 'Herifçioğulları'; 'Alçaklar' sözcükleri yeğlenmiş. Şeytanlıktan başka şeye kafaları çalışmazmış. Müdafaasız insan karşısında kuvvetliymişler ancak. Tek meziyetleri işkence yapmakmış.

Lefkoşe Havaalanı çekimleri 14 Haziran 1966, Salı günü Yeşilköy'de yapılmış.

'El Cid'deki (1961) 'Overture' (Miklós Rózsa). Film (Lakridis'i de seslendiren) Semih Sergen'den dinlediğimiz sözlerle başlıyor. "Yıl 1453. Mayıs'ın 29'u. Günlerden Salı. Fatih Sultan Mehmet Han'ın topları köhne Bizans surlarına son ve en büyük darbeyi indiriyordu." [Tüm bu savaş görüntüleri "İstanbul'un Fethi" (1951) filminden alınmış]. Kumandan Necabettin Yal imparatorluk hazinesini gizli bir yere gömdürür. Türklerin eline geçmemeliymiş. Nerde olduğu bir şamdanın yedi kolundaki kâğıtlarda yazılı. Yüzyıllar sonra herkes bunun peşine düşecektir.

Kahramanımızın adı Cengiz. Yalnızca iki kez kullandığını gördüğümüz '34 AY 170' plakalı 'şevrole'si var. Ne iş yaptığını öğrenemedik. Neşeli, atak, hazırcevap ve çapkın biri. Biraz Murat Davman'a benziyor. Cengiz Topel, 64'te şehit düşen pilotumuz. O yıllarda okullara, camilere, caddelere, sokaklara, mahallelere, kooperatiflere ismi verilirdi. Adı bu filmde de kullanılmış.

Sevgilisi Asuman, arkeoloji öğrencisi. Çok da kıskanç. "Bak Cengiz, aramıza başka bir kadın girdiğini anladığım an bir daha beni göremezsin" dediğinde delikanlı, İren'in tadına bakmıştı bile.  Birkaç gün sonra aynı şeyi bir daha yapar. Genç kızı "Nerden çıkardın bu kıskançlığı" ve "Başlama gene durup dururken" diyerek inandırmaya çalışıyor.

Asuman, amcası zannettiği Şemsi'nin evinde kalıyor. Bir aile dostuymuş, nasıl dostsa. Genç kız çok küçükken babası ölünce 'bir sürü dolapla malına el koymuş'. O'nunda bir 'şevrole'si var. Plakası '34 FE 032'. Paraya doymayan biri. Şimdi de adamları ile hazinenin peşinde. Lakridis bunların en şanssızı. Filmin daha başlarında öldürüyor. Hasan, tüylü fötr şapkalı. Pabuçları iki renk. Eter koklatarak kadın bayıltmakta uzman. Ancak amacı cinsellik değil definenin yerini söyletmek. Ölümü de bu sırada olur zaten. Seferidis'in her şeyi siyah. Kazağı, pantolonu, paltosu, beresi. Hatta piposu ve kaderi bile.

Toni rolündeki Sadettin Erbil çok başarılı. 'Fareler ve İnsanlar'daki gücü çok zekâsı az Lennie benzeri bir karakter çıkarmış ortaya. Yediği üç kurşunun sadece birine tepki gösteriyor. Sonunda ölüp ölmediği belli değil.

İren bir 'sarışın afet'. Arabasının plakası '34 DR 607'. Toni ile kod adları C 68 ve 37. Define için öldürmedik adam bırakmıyor neredeyse. Göğsünde sigara söndürülmesine bile katlanır. Kahramanımızla sevişir. Üstelik iki kez. Yine de saygı duyulacak bir yanı var. Mücevherleri 'cebe atmak' için değil Kıbrıs'daki arkadaşları için istiyor. 'Hazine hakkında öldürseler konuşmazmış'. Ama Cengiz "Bende diğerlerinin kullanamayacakları bir silah var" diyor. Artık neyse filmde açıklanmıyor bu 'silah'.

Definenin nerede olduğu karman çorman. İlk önce Asuman açıklıyor; "Sularla çevrili yedi mukaddes yerin en yakın ikisiyle üçgen yapan suyun yanında." İkinci açıklama yine Asuman'dan "Yedi mukaddes yer Bizans'ın yedi kilisesi. En yakın ikisi Ayasofya ve Aya İrini. Bunlarla üçgen yapan sular içindeki yer. Yerebatan'da. Merdivenin sağına sapıp 20 adım yürünecek. Üç defa vurulduğu zaman taşların kayması lazım." Ancak çözümü Cengiz bulur; "Yedi mukaddes yer, Büyükada'daki yedi manastır olması lazım. En yakın ikisi Aya Yorgi ve eski Saint George Tepesi. Bu iki manastırla üçgen yapan bir kuyu var." Define ordaymış. Filmin sonunda bunların hiçbiri aklımızda kalmıyor.

Hülya Koçyiğit, ilk sahnedeki bluzu 'Aşk ve İntikam'da (1965) Vedat'a "Sizi bir daha göremeyecekmişim gibi geldi" derken; 'Bitmeyen Çile'de (1966) Erol Tezeren'e "Mesut değilim dersem nankörlük etmiş olurum" derken; 'Utanç Kapıları'nda (1967) son randevuevi sahnesinde giymişti. İlk kazı sahnesindeki elbise ise 'Karanlıklar Meleği'nde (1966) "Karşındaki insan dünyanın en iyi insanı Dede. Zengin ama para hislerini hiç değiştirmemiş" derken üzerindeydi.

Ajda Pekkan da bu filmdeki iki giysiyi 'Siyah Otomobil'de (1966) kullanmış. Şarkı söylediği sahnedekini, 'Yollar Uzak Gelemedim'i (Suat Sayın) söylerken ve Lakridis'in öldürüldüğü sıradakini, Patron Yusuf'a "Hayatımda bu kadar kıymetli bir hediyeyi ilk defa alıyorum" derken.

Filmdeki melodiler.

'El Cid'deki (1961) 'Overture' (Miklós Rózsa); İstanbul'un fethinde.

'Light Cavalry-Overture' (1860) (Franz von Suppe); Askerler "Bizans düştü" diye bağırırken ve Baki Tamer "Vay, Osman Nuri! Kıbrıs'ın Belalısı! İdam fermanını mı almaya geldin" derken.

'Hatari!' albümünden (1962) (Henry Mancini) 'The Sounds Of Hatari'; Şemsi "Bu sersem Seferidis yumurtlamasaydı bu işi sana, ne kendi başını ne de bizimki derde sokmayacaktın" derken; (0.10'dan itibaren) Cengiz "Biz körfezin ağzında motora binmenin yollarını arayacağız" derken; Osman Nuri'nin "Hadi bakalım, Barbaros'un torunları" dediği sahnede; Hazineyi çuvala koyarken. 'Night Side'; Cengiz ve İren'in ilk beraberliklerinde. 'Theme From Hatari'; Kaya Volkan ve Doğu Erkan ile beraber kaçarlarken. 'Baby Elephant Walk'; Osman Türkoğlu'na elektro manyetik dalga verirken.

'Dead Ringer'daki (1964) (André Previn) 'Main Title': Cengiz ve Şemsi, Asuman'ı kurtarmaya geldiklerinde; İren, Toni'ye ateş ederken ve Reo kamyonun önünde bomba patlarken. 'The Police is Waiting'; Hasan, Asuman'ı eterle bayıltırken. "Maggie's Murder"; Şemsi, Hasan'ı öldürürken; Yerebatan'da; İren, Seferidis'i bıçaklarken. 'Forgery'; Asuman, polislerle gelirken ve Toni hazineyi kazarken. 'The Dog Attacks'; Asuman yatağın altına bir şey saklamaya çalışırken. 'End Title'; Şemsi "O hazineyi Kıbrıs'a götürecekler" derken.

'Goldfinger'daki (1964) (John Barry) 'Teasing The Korean'; (1.20-1.35 arası) Asuman, Cengiz ve Osman Nuri yüzerek motora giderlerken. 'Dawn Raid On Fort Knox'; Motor ve sahildeki kavga sırasında.

'Thunderball'daki (1965) (John Barry) 'Crash Landing-The Bomb'; Toni, define sandığını açarken; Her şeyi anlatırken; (2.40'dan itibaren) Cengiz, Asuman'ın kulağına "Beni affettin mi sevgilim" derken. 'Search For Vulcan'; Motorda bıçak atarak adam öldürürken.

Miles Davis'in 'Round About Midnight' 33'lüğündeki (1955) 'Round Midnight' (1944) (Thelonious Monk); Cengiz "Görüyorum pek yakıştırdın o havluyu kendine" derken ve Seferidis, İren ile konuşurken.

'Serseri' (1966) (Türkçe sözler Fecri Ebcioğlu) (1963-Charles Aznavour) (Je T'attends) şarkısını Ajda Pekkan iki kez söylüyor; Jenerikte ve 'Yardımcıların Maskeli Balosu'nda.

Bizanslı Kumandan Necabetin Yal; Lakridis-Hakkı Haktan; Seferidis-Hüseyin Baradan; Hasan-Mümtaz Alpaslan; Rum Çeteciler Adnan Mersinli, (filmin kamera asistanı) İsmail Varol, Vahit Volkan; Doktor Kaya Volkan ve Hemşire Doğu Erkan; 'Büyücüler' Osman Türkoğlu, Memduh Alpar, Hüseyin Salıcı; Maskeli Balo; İstanbul'un Fethi çok güzeldi.

Cengiz'i Sadettin Erbil; İren'i Nevin Akkaya; Baki Tamer'i Fuat İşhan; Toni'yi Kemal Ergüvenç; Hasan'ı Zafer Önen; Lakridis'i Semih Sergen; "Ne duruyorsunuz burda" diye bağıran Rum muhafızı Fikri Çöze seslendirmiş.

'Hatari!'deki (1962) 'Night Side' (Henry Mancini). Boğulmaktan kurtarıp evine götürmüş. Şömine yanıyor ve İren'in üzerinde sadece küçücük bir havlu var.

Cengiz; "Zavallı Balıklar! Biraz daha yetişmeseydim nefis bir ziyafete konacaklardı. (Bir bardak içki uzatarak) Al bakalım için ısınır."

İren; "İyi geldi."

Cengiz; "Neye iyi gelmez ki mübarek!"

Biraz sonra 'balıkların konamadığı' ziyafete kendisi konacaktır.    

 

 YORUMLAR  ({{commentsCount}})
{{countDown || 2000}} karakter kaldı
{{comment.username}}
{{moment(comment.date).fromNow()}}
Uyarı:  Yorumunuz, yönetici tarafından onaylandıktan sonra tüm ziyaretçilerimiz tarafından görüntülenebilecektir. (Bu mesajı sadece siz görüyorsunuz)
{{reply.username}}
{{moment(reply.date).fromNow()}}
Uyarı:  Yorumunuz, yönetici tarafından onaylandıktan sonra tüm ziyaretçilerimiz tarafından görüntülenebilecektir. (Bu mesajı sadece siz görüyorsunuz)