1 Haziran Dünya Çocuklar Günü vesilesiyle, bu hafta küçük yaşta setlerde azimleri ve yetenekleriyle bir çok karaktere can veren çocuk oyuncularımızdan sevgili Doğkan Oruç'u konuk ediyoruz. Değerli editörümüz Fulda, Doğukan Oruç ile sanatı, hayatı ve oyunculuğu konuştu...
31 Temmuz 2012

1 Haziran Dünya Çocuklar Günü. 145 ülkede değişik tarihlerde kutlanılan Çocuklar Günü'nün amacı çocuk haklarının uygulamasını sağlamak ve çocukların sorunlarına dikkatleri çekmek. 1 Haziran tarihi en yaygın kutlanan Çocuklar Günü'dür. Biz de bu nedenle sitemizin bir üyesi olan Doğukan Oruç ile bir söylesi yaptık. Değişik kültürlerle büyümüş, yetenekli, sanatı ve bilimi seven, sanatı bir hobi olarak görse de egitimini alan, düşünceleri büyük yaşı küçük oyuncu üyemizi birlikte tanıyalım...

Bize kendini tanıtır mısın?

Tabii ki. Ben Doğukan Oruç. 29/10/1998 İstanbul doğumluyum. Babam Samsun’lu annem ise Makedonya’dan göç etmiş bir ailenin çocuğu. Böylelikle iki kültürü birden yaşayarak büyüdüm. Fakat babamın tarafı Samsun’da yaşadığı için daha çok Balkan havasına sahibim. Ben ise Atatürk ve Cumhuriyet çocuğuyum. İlkokul 6.Sınıfta okuyorum. Derslerimde gayet iyi. 2 yaşında İngilizceye merak saran, 3 yaşında Türkçemizi öğrenen, 4 yaşında artık okuyabilen ve okuduğunu anlatabilen, 5 yaşında şiir yazmaya başlayan bir çocuktum. Ben sanatı çok seven ve sanata âşık olan, gelecekte bilim adamı olmayı çok isteyen biriyim.

Oyunculuğa nasıl başladın?

Oyunculuğa bir gazete vasıtasıyla başladım. Gazetede Ekol Drama Sanat Evinin seçmeleri olacağı yazıyordu. Bir şansımı deneyeyim dedim. Böylece oldu. Ekol Drama Sanat Evi’nin yaptığı yönlendirmelerle ve kendi çabalarımla bir yerlere gelmeye çalıştım.

Ekol Drama Sanat Evi'nin seçmelerine katılman sana neler kazandırdı?

Öncelikle Ekol Drama Sanat Evi'nden önce oyunculukla, kamerayla herhangi bir ilgim yoktu. Değerli bir eğitim oldu ve ilk kamera önü çekimlerimi yaptım. Ritim, müzik duyularımı geliştirdi. Yani 3 aylık Ekol Drama Sanat Evi eğitimimde 0’dan başlayıp kamera önü oyunculuk yapabilecek bir düzeye geldim. Pek tabii ki öğretmenim olan Elif Ongan Tekçe’nin de çok emeği geçti.

Ayla Algan gibi değerli bir sanatçıdan ders almak nasıldı?

Harika bir şeydi. Ayla Algan çok değerli ve tecrübeli bir sanatçımız. Çok yardımcı oldu. Öğrencilere yaklaşımı çok güzeldi. Dersler eğlenceli geçiyordu. Ayrıca aklımda yıllarca unutamayacağım bir anı da oluştu. Belki de yıllar sonra çocuklarıma çok değerli bir kisiden eğitim aldım diyebileceğim.

Senin için özellikle sahnede zor olan nedir?

Sahnede zor olan koreografi. Gerçekten az çekmemiştim. Bir tiyatro oyunumuzu 6 ay prova ettik. Anca 2. ayda koreografiyi düzeltebildim. Bunun yanı sıra bir de ses sorunu var. Ben öyle pek bağırmam. Sakin ve dinlendirici bir ses tonunda konuşurum. Sahnede sesin ulaşması için bağırmam gerekiyordu. Fakat bunu da başardık. Bir söz de vardır; "Zoru hemen yaparız fakat imkansız zaman alır".

Müjdat Gezen'le de çalışmaların oldu mu?

Evet oldu. Bir Yetenek Yarışmasında 12 kişi özel eğitim alacaktı. Ben de seçilen bu 12 kisi arasindan birinci oldum. Müjdat Gezen ile çok güzel günler oldu. Çok değerli ve usta bir sanatçımız Müjdat Hocam. Sanat Merkezinde çok güzel bölümler var. Eğitiminden sonra da bir sahne oyunu oynadık. Oyunumuzun adı "Eğlence Bahçesi"ydi. Ve Müjdat Hocanın yazdığı bir senaryo. Tabii ki üzerimizde çok emeği geçen Hatice Topal’ı da unutmamak gerekir.

Seni sahneye bağlayan ne?

Tiyatro bir aşk. İlk oyununuzdan sonra garip bir bağla bağlanıyorsunuz. Diğer sanatların aksine çok güzel bir tanımı var. Tiyatro; insanı insana insanla insanca anlatan sanat dalıdır. Bu yüzden tiyatrodaki emekler, ifade edilen duygular çok karmaşıktır. Basit bir sinema çekiminden çok daha zordur ve oyuncular için daha çok emek vermek gerekir. Sahneye attığınız her adımda kendinizi tunç ve güvende hissedersiniz. Bunlar beni sahneye bağlayan unsurlardır.

Hiç reklam filmlerinde rol aldın mı?

Evet, reklam filmlerinde de rol aldım. Ekol Drama Sanat Evinin yönlendirmesiyle Cheetos Reklamında oynadım. Ardından Amaze reklamında oynadım. Bunlar eski tarihlerde oldu. 2007, 2008 civarlarındaydı. En son Reklam Filmim ise Coca Cola’nın Mutluluğa Kapak Aç reklamıydı.

Dizilere nasıl başladın?

Dediğim gibi Ekol Drama Sanat Evinde tiyatro değil kamera önü oyunculuk dersleri aldım. Bu vasıtayla dizilere başladım. Kamera Önü yeteneğimi Ekol Drama’da kazanıp, dizilere aksettim.

Bir çok ülkede çocuk oyuncuların özel  çalışma yönetmeliği var. Bir çocuk oyuncu olarak çalışma koşulların nasıl?

Tiyatrolarda iyi fakat sinemada setten sete değişiyor. Bazı setlerin Prodüksiyonları gerçekten kötü iken bazı setlerin prodüksiyonu gayet iyi. Sinemada değişken oluyor anlayacağınız. Mesela Aşk Yakar dizi çekiminde, sınavım olduğunu son anda hatırlayıp yönetmen yardımcısı Reyhan Peker Hanım servisle okuluma gönderip sınavımı oldum ve tekrar servisle sete geri geldim. Bu yüzden Reyhan Hanıma minnettarım.
 
Avrupa'da kanunlar çocuk oyuncuların çalışma dönemlerinde eğitimlerini yarıda bırakmadan tamamlamalarını garanti altına almış. Çekim yapılan yerde zorunlu olarak bir  öğretmen bulunduruluyor. Çocuk oyuncu çekimler süresince öğrenimini aksatmamış oluyor. Sen çekimlerin oldugu dönemlerde okul eğitimini ne yapıyorsun?

Öğretmenlerim ve Müdürüm bu konuda çok duyarlılar. Çekim olduğu sıralar okulu aksatabiliyorum. Fakat şu ana kadar 4 olarak notum gelmedi. Son çekimlerimin çoğu hafta sonları olduğu için rahat oluyorum. Derslerimde iyi.

Çekim aralarında sette neler yapıyorsun?

Çekim aralarında diğer oyuncu arkadaşlarımla ve annemle vakit geçiriyorum. Ve kitap okumaya çalışıyorum.

Sette deneyimli, adını duyurmuş oyuncularla birlikte olmak nasıl?
 
Güzel bir duygu. Yılların sanatçıları, oyuncularıyla çalışmak büyük bir zevk oluyor. Ayrıca onların tecrübeleri daha sağlam bir altyapı oluşturmamda büyük etkenlerden biridir.

Çalışmalarında karşılaştığın zorluklar neler?

Zorluk denilen bir şey yok. Fakat çeşitli rollerde çeşitli kişilik özellikleri oluyor.  İstanbul bir mega kent. Bu yüzden de bazı kişilik özellikleriyle bütünleşemiyorum. Bu yaşıma kadar çıktığım ağaç sayısı sayılıdır. Horoz ellememişimdir. Ki bu yüzden sahnelerin genel görüntüsü değişiyor.

Tiyatroda hangi şiveleri rahatlıkla kullanabiliyorsun?

Şiveler gerçekten zor bir dal. Fakat çevremdeki insanların bildirdiğine ve söylediğine göre Karadeniz Şivesi yapabiliyorum. Tabii bu çevremdeki kişilerin bana söylediği şeyler. Kişilerin zevkleri ve beklentileri farklıdır. Benim yapmaya çalıştığım şiveleri yapamıyor da olabilirim.

Bu çalışmalarında sana destek veren kimler?

Öncelikle beni kesfeden canım annem. Bu  arada bana destek veren öğretmenim Muhsin Ay'ın sayesinde ben bu yolda yürümeye devam ettim. Kısaca annem Behiye Oruç, babam Turan Oruç ve öğretmenim Muhsin AY'a bana desteklerinden dolayı sonsuz teşekkürlerimi sunarım...

Sinema ve tiyatro dışında ilgilendiğin başka sanat dalları da var mı?

Tiyatro ve Sinema dışında Türk Sanat Musikisine ilgim vardır. İleride bununla ilgili bir eğitim alıp, çalışma yapmak isterim. Ayrıca gölge tiyatrosu yaptım. O da tiyatronun bir dalı olduğu için sanırım hayatımın sanatı Tiyatro ve Sinema... Fakat bunun yanında Türk Sanat Müsikisi  de unutulmaması gereken bir sanat dalıdır. Şiir yaziyorum.

KOMUTANIM BENİM TESKEREM NE ZAMAN
……
Özledim yavuklumu, anamı,
Özledim anamı, babamı,
Özledim Anadolu'nun bağrı olan memleketimi
Yavuklumun o güzel sesi
Anamın o güzel yüzü
Babamın gurulu bakışı
Ninemim, dedemin gözündeki yaşlar
Memleketimin yaprağından, tohumundan
Dökülen kanlar
Bu vatanın, bu yurdundur
Komutanım, benim teskerem ne zaman?
...

Hikaye ve senaryo çalışmalarım da var.

Gelecege yönelik neler düsünüyorsunuz?

Doğrusu ileride oyuncu olmak gibi bir idolüm yok. Bu benim için aşırı derecede bağlandığım bir hobi. Tabii ki tiyatro yapacağım. Fakat gelecekte fizikçi olmak istiyorum. Fizikle tiyatro gibi bir bağım var. Fizikçi olduktan sonra meclise girmek de büyük bir hayalim. Bazı kişiler buna saçma diyor fakat ben bunun olabileceğini Erdal İnönü’de gördüm. Fizikçi ve Milletvekili olduktan sonra kitap da yazacağım. Böylece neredeyse 3 meslek gibi bir şey olacak ama yine de insan hayalleriyle yaşar.
 
Bu güzel söyleşi için teşekkür eder, çalışmalarında başarılar dilerim...


 

 

Kaynak
Fulda
 YORUMLAR  ({{commentsCount}})
{{countDown || 2000}} karakter kaldı
{{comment.username}}
{{moment(comment.date).fromNow()}}
Uyarı:  Yorumunuz, yönetici tarafından onaylandıktan sonra tüm ziyaretçilerimiz tarafından görüntülenebilecektir. (Bu mesajı sadece siz görüyorsunuz)
{{reply.username}}
{{moment(reply.date).fromNow()}}
Uyarı:  Yorumunuz, yönetici tarafından onaylandıktan sonra tüm ziyaretçilerimiz tarafından görüntülenebilecektir. (Bu mesajı sadece siz görüyorsunuz)