395, muhtemelen 400\'ü aşkın senaryo yazmıştı Safa Önal, film yönetmişti. Aşkı, karşılıksız sevgileri biraz da ondan öğrenmiştik. Sonuna kadar sevmeyi, mağrur olmayı, ağlarken gülümsemeyi.
31 Temmuz 2012

BÜYÜK YILDIZLAR YOKLUĞUNDA ( DA ) PARLAR (Jacques Sequela)

395, muhtemelen 400\'ü aşkın senaryo yazmıştı Safa Önal, film yönetmişti. Aşkı, karşılıksız sevgileri biraz da ondan öğrenmiştik. Sonuna kadar sevmeyi, mağrur olmayı, ağlarken gülümsemeyi.
 
Türk Sineması\'nın bildik, tanıdık tüm öğelerini kullanarak özenle çektiği Hicran Sokağı adlı son filmiyle, özlediğimiz o duyarlılıkları, sevginin, tek taraflı aşkların, özlem ve ayrılıkların anlatıldığı tüm o melodramların bir kolajıyla çıkıyor karşımıza Safa Önal. 
 
Üstelik, film bir "ilk" olma özelliğini de taşımakta. Öyle ya, değil aynı afişte yer almayı, yanyana fotoğraf çektirmekten bile rahatsızlık duyan bir dönemin en önemli yıldızları; Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Cüneyt Arkın, Tanju Gürsu, Nilüfer Aydan, Nurhan Nur, Sezer Sezin, Selma Güneri, Engin Çağlar, Yusuf Sezgin, Selda Alkor irili ufaklı rollerde karşımıza çıkıyorlar.
 
Hicran Sokağı günümüzde nicedir müteveffa sayılan güzel, safkan duyguları, bir yerlerde unutulmuş hüzzam perdesinden hicranları taşıyor perdeye. İçiniz kırılıyor izlerken. Gözleriniz yaşarıyor ister istemez. Hele birde 40\'lı yaşların sonundaysanız...
 
Gülsen Tuncer haklı. Türkan Şoray bir tragedya oyuncusu. Gerçek anlamda, erişilmez bir tragedya oyuncusu.
 
Hicran Sokağı\'nda Ahu Türkpençe, Pelin Batu, 1960\'lı senelerin klasik Yeşilçam formatına uygun bir oyunculuk sergilerken; Ayla Algan baştan sonra çok başarılı bir karaktere imza atıyor. O kadar sıcak, o kadar doğal ki... Film adeta Ayla Algan\'ın etrafında dönmekte...
 
Hicran Sokağı\'nın bir diğer özelliğiyse yıllardır hasret kaldığımız Selma Güneri ile tekrar buluşmamıza imkan tanıması. Filmografyasında; Sahipsizler, Son Kuşlar, Kadın Asla Unutmaz, Kezban, Askerin Dönüşü, Mum Kokulu Kadınlar, Nikahsızlar, Son Kuşlar gibi çok önemli filmlerin yer aldığı Selma Güneri  gözdolduran performansıyla alkışı fazlasıyla hak ediyor.
 
Gelelim Hülya Koçyiğit\'e. Duru oyunu, deneyimi ve sevecen ifadesiyle Hicran Sokağı\'na çok şey katmış. Ancak Koçyiğit\'in film boyunca kullandığı, fazlasıyla eğreti gibi duran perukları sanırım, o dönem sinemamızda starların olmazsa olmazlarından sayılan renk renk, biçim biçim peruklarına, ilave saçlarına bir gönderme niteliğinde.
 
Umarım Ferzan Özpetek hep ertelenen, hep bir başka mevsime kaldırılan projesini bir an önce hayata geçirir ve Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik ve Filiz Akın aynı filmde rol alırlar. Bilirsiniz, 1960\'larda Badem Şekeri\'nde Şoray, Girik; Genç Kızlar\'da Şoray ve Koçyiğit; Günahkar Kadın\'da Şoray ve Akın birlikte aynı afişte yer almışlardı. Hicran Sokağı belki de bu beklenen filmin bir ön provasıdır. Kimbilir ?
 
Hicran Sokağı\'nı sakın kaçırmayın. Hicran Sokağı yasını tuttuğumuz karşılıksız sevgilerin bir destanı çünkü..

Kaynak
Cemal Türker
 YORUMLAR  ({{commentsCount}})
{{countDown || 2000}} karakter kaldı
{{comment.username}}
{{moment(comment.date).fromNow()}}
Uyarı:  Yorumunuz, yönetici tarafından onaylandıktan sonra tüm ziyaretçilerimiz tarafından görüntülenebilecektir. (Bu mesajı sadece siz görüyorsunuz)
{{reply.username}}
{{moment(reply.date).fromNow()}}
Uyarı:  Yorumunuz, yönetici tarafından onaylandıktan sonra tüm ziyaretçilerimiz tarafından görüntülenebilecektir. (Bu mesajı sadece siz görüyorsunuz)