Binbir Gece
TV Dizisi
Şehrazat, ataerkil bir ailenin oğlu olan Ahmet’le ailenin şiddetle karşı çıkmasına rağmen evlenmiş, bir çocuğu olmuştur. Oğulları henüz bir yaşındayken Ahmet trafik kazasında ölmüş, Şehrazat oğluyla hayat mücadelesine atılmıştır. Ancak genç kadının talihsizliği bu kadarla kalmamış, oğlunun lösemi olduğunu öğrenmiş, tedavisi için canla başla çalışmaya başlamıştır. Hikaye Şehrazat’ın oğlunun tedavisi için 200 bin dolar bulmak zorunda kalması ile başlar. Tedavi belirlenmiş, Kaan’a ilik verecek donör Azerbaycan’da bulunmuş, iş paraya kalmıştır. Şehrazat önce çok varlıklı bir adam olan kayınpederi Burhan Bey’e başvurur. Sonuç alamaz. Çocuğunu yaşatmak için her çareyi deneyen genç kadın, çalıştığı şirketin iki genç ve yakışıklı patronundan birine başvurur. Patronund an gelen teklif hayatının akışını değiştirecek, Şehrazat’ı altüst etmeye yetecektir.
Künye |
||
Yönetmen | Kudret Sabancı | |
Senaryo | Yıldız Tunç , Murat Lütfü , Mehmet Bilal , Ethem Yekta | |
Yapımcı | Erol Avcı | |
Müzik | Tufan Kıraç | |
Görüntü Yönetmeni | Tolga Çetin , Sinan Onur | |
Tür | Duygusal | |
Özellikler | Renkli | |
Ülke | Türkiye | |
Etiketler |
Acı,
Ahlaksız Teklif,
Aldatma,
Anne,
Anne Sevgisi,
Arkadaşlık,
Aşk,
At,
Azerbeycan,
Baş Belası Olmak,
Başlıkta Sayı,
Çocuk,
Dolar,
Entrika,
Gözyaşı,
Hüzün,
Kadınlara İnanmamak,
Kardeşlik,
Lösemi,
Masal ,
Mimar,
Nefret,
Oğul,
Para,
Patron,
Siyah Gece,
Şantaj,
Trajedi,
Yat,
hastane,
doktor,
şirket,
istanbul,
manzara
Daha Fazlası
|
|
Internet Sitesi | http://www.binbirgece.gen.tr/ |
Ekip |
||
Yapımcı | Ahmet Şişman (Genel Koordinatör) | |
Banu Güler Gündoğdu (Yapım Koordinatörü) | ||
Kurgu | Ahmet Küçük (Kurgu) | |
Sanat Yönetmeni | Aynur Topalak (Sanat Yönetmeni) | |
Yapım Ekibi | Fatih Tekşal (Yapım Amiri) | |
Volkan Burak Ekinci (Mekan Sorumlusu) | ||
Zafer Yılmaz (Set Amiri) | ||
Gözde İkinci (Sponsor Sorumlusu) | ||
Billur Özdemir (Sponsor Sorumlusu) | ||
G. Ülkem Gürbüz (Marka Ürün Yerleştirme ve Proje Geliştirme) | ||
Yönetmen Ekibi | Serpil Kurtça (2. Yönetmen) | |
Cem Sürücü (2. Yönetmen) | ||
Nezaket Coşkun (Yardımcı Yönetmen) | ||
Neslihan Yeşilyurt (Yardımcı Yönetmen) | ||
Alper Sarıkaya (Yardımcı Yönetmen) | ||
Derya Gökgöl (Yardımcı Yönetmen) | ||
Benal Tahiri (Yönetmen Yardımcısı) | ||
Begüm Kuru (Reji Ekibi) | ||
Kamera Ekibi | Burak Biçer (Kameraman) | |
Post-Prodüksiyon | Sema Göksu (Kurgu Yönetmeni) | |
Ahmet Küçük (Post-Prodüksiyon Sorumlusu) | ||
Tolga Girici (Renk Düzenleme) | ||
Faruk Gökkaya (Renk Düzenleme) | ||
Işık Ekibi | Ali Sandıkçı (Işık Şefi) | |
Sanat Ekibi | Nesrin Ayaz (Kostüm Sorumlusu) | |
Makyaj Ekibi | Ethem Özcan (Kuaför) | |
Ses Ekibi | Metin Çeşmebaşı (Ses Mühendisi) | |
Efektler | Abdullah Ercan (Compositing) | |
Oyuncu Seçimi | Sinem Şengülen (Cast Asistanı) | |
Seslendirme | Nevzat Çankara (Seslendirme Yönetmeni) | |
Melih Ceylan (Seslendirme Asistanı) |
Son Yorumlar (61)
Yorum Yapmak için Giriş Yapmalısın
Bu dizinin ne kadar karmakarışık bir senaryosu vardı ama castı mükemmeldi o yüzden vazgeçemedim bırakamadım bu diziyi
"Binbir Gece" dün gece muheşem bir finalle bitti. Halit Ergenç ve Bergüzar Korel başta olmak üzere, emek veren herkese çok teşekkür ederim.
bu dizi tam bi komedi.....
Bu dizini senaryosu o kadar çok karıştı ki herhalde artık yazanlarda işin için den zor çıkıyor tekrar bölümleri çoğaldı sıkıldım artık
BİNBİR GECE DİZİSİNİ BAŞROLDEKİLERİ SEVDİĞİM İÇİN İZLİYODUM 82.BÖLÜM SONU BENİ ŞOK ETTİ ÇOK ETKİLENDİM AMA TAHMİN EDEBİLMELİYDİM EDAYA BULAŞAN KİM OLURSA OLSUN İSTERSE GÜCÜ HERŞEYE YETSİN EDANIN ÖNÜNDE KİMSE DURAMIYOR MAALESEF KADIN 4. CİNAYETİNİ İŞL EDİ 1.ŞEHRAZATIN BEBEĞİ 2.ÖZCAN 3.ÖZCANIN CİNAYETİNE TANIK OLAN İŞÇİ 4.İSTEMEYEREK ÇOK ÜZÜLEREK SÖYLÜYORUM YAKIŞIKLI KEREM YAZIK OLDU UMARIM VE DİLERİM DİZİ BİTMEDEN EDANIN DA ÖLÜM FERMANINI ÇEKEN BİRİ OLUR KEREMSİZ DİZİYİ EN FAZLA 4 BÖLÜM ÇEKEBİLİRİM 86.BÖLÜM BÜYÜK FİNAL OLURSA SEVİNİRİM ARTIK SIKTI YANİ DİZİ SAYGILAR...
zamanında bu diziyle gündeme bomba gibi düsen " ahlaksiz teklif" konusu resmen bir amerikan filmden alıntı bir konudur. 1993 senesinde bir hatırlayalım yeter. o yil adrian lyne indecent proposal diye bir filmi cekmisti. ve bu film daha sine malarda daha gösterilmeden medya da bomba etkisi yaratmıstı. neydi bu filmi böyle ilginc yapan ?. ahlaksız teklif. milyader john cage (robert redford) borc icinde olan diana murphy (demi moore) ye bir gece beraber olmak icin bir milyon teklif eder. o yıl tüm magazin medya önüne gelen stara " siz böyle bir teklifi kabul edermiydiniz diye " sordu durdu. bu da bu filmine bedavadan reklam oldu. ama bir zaman sonra bunun bir sacmalık oldugu anlasıldı. dünyada sanki hic kadın kalmamıs gibi, bir geceligine bir milyon teklif eden bir milyarderin gerceklikten cok bir hayal ürünü oldugu anlasılana kadar film gisede gayet basarli olmustu. bir zaman sonra bu filmde unultuldu gitti ( basic intinct/1992 filmiyle aynı kaderi paylastılar). adrian lyne nı veya filmin yapımcısını kutlamak gerekir böyle önemsiz bir meseleyle/filmle nerdeyse bir yıl filmlerinden söz edirdiler diye. bizimkilerin tek bu konuyu alıp pembe dizi tarzında 100 bölümlük bir dizi yaptı diye kutlamak gerekirmi onu bilmem.ama basarılı oldugu inkar edilemez. bizde de ünlü bayanlara " siz böyle bir teklifi kabul edermiydiniz diye " sorulmadımı, orjinal filmden 13 yıl sonra. bir amerikan filminin tek ana konusunu alıp pembe dizi tarzında bos dialoglar doldurup ve bir kac karakter daha senaryoya yerlestirip uzun sonu gelmeyen bir dizi yapmak niye. onun yerine bir tv filmi veya mini bir dizi yapmak daha güzel olmaz mi ? bos yere 80 lerde ki brazilyan dizileri gibi uzatmak niye ? tek bu dizi yaptı bunu bir baska örnek :fedai 2007 seda sayan ve tamer kardaglı, fedai = bodyguard. bodyguard 1992, whitney houston, kevin costner. bir baska örenk daha elveda derken 2007 = my life 1993. ben sunuda belirtmek isterim. ben bu 3 dizisinde tek bir bölümünü izlemedim. tek fragmanlarına, tanıtımlarına rastladım. elbette bir diziyi izlemeden yorum yazmak ne kadar dogru diye sorula bilinir. ama tek bu tanıtımlarda bile bu inkar edilmez bir gercek gibi göz önündeydi. ve elbette tek bir filmin ana konusyla uzun sürecek bir dizi yapmanın imkani yok. bu yüzden senaryoya daha cok karekterler konulur ve sahneler bos dialoglarla uzun tuttulur. baska carede yok aynı daily soap/pembe dizi gibi. 80 ve 90 larda türkiyede (ve yurt dısında) ilgilye izlenen sonu gelmeyen brazilyan dizileri veya amerikan dizisi yalan rüzgarı gibi. türkiye de anlatılacak hic mi konu kalmadı.türkiye de özgün senaryo yazar mi yok. elbette var. o zaman niye bu eski filmlerden alınmıs konularla bosa vakit geciyorsunuz. türkiyede dizi yapılacak ( ama 100 bölümlü olmasına gerek yok) yüzlerce, binlerce roman var.