10
(Ten)
Sinema Filmi
Ünlü İranlı yazar ve yönetmen Abbas Kiarostami, Onda bir kez daha, muhteşem kamerasını ülkesinin sosyo-politik görüntüsü üzerine tutuyor. Bu kez Tahran sokaklarında araba kullanan bir kadının gözlerinden bakıyor.
Film, değişik günlerde yaşanan on öykü üzerine kurulu. Her öykü, aynı kadının kullandığı bir arabada geçiyor. 7 yaşında bir oğlu olan, boşanmış ve yenide evlenmiş, güçlü isteklere sahip kadın, erkek üstün toplumda kendisini modern bir kadın olarak görmektedir. Kendi oğlundan başka, diğer yolcuların tümü kadındır. Yolcularından biri kız kardeşi, biri evlenmek isteyen bir arkadaşı, biri camiye giden yaşlı bir kadın, biri terk edilmiş, gözü yaşlı bir dost ve birisi de bir fahişedir. Kimseye söz hakkı tanımayan oğlu, en büyüleyici yolcusudur. Boşanmalarında babasının tarafını tu
tmakta ve sürekli annesini bencillikle suçlamaktadır. Aslında o da babasının yolunu izlemektedir.
Bu yolculuk süresince Kiarostaminin kamerasından, kadınların erkeklere duyduğu öfkeye, İran toplumunda zorla kabul ettirilen sosyal kurallara ve bir toplumun büyüleyici portresine tanık oluruz.
Künye |
||
Yönetmen | Abbas Kiarostami | |
Senaryo | Abbas Kiarostami | |
Müzik | Howard Blake | |
Görüntü Yönetmeni | Abbas Kiarostami | |
Vizyona Giriş Tarihi | 27 Haziran 2003 | |
Süre | 91 dk | |
Tür | Belgesel, Dram | |
Ülke | Fransa Iran ABD | |
Etiketler | Anne-Oğul İlişkisi, Araba, Kadın, Başlıkta Sayı, Boşanma, |
Oynayanlar |
|||
![]() |
Mania Akbari | Sürücü | |
![]() |
Amin Maher | Amin | |
![]() |
Kamran Adl | ||
![]() |
Roya Arabshahi |
Son Yorumlar (5)
Yorum Yapmak için Giriş Yapmalısın
Film baştan sona bir takside geçsede iyi senaryosu ile kendini izleten bir film irandaki kadınların yaşamı karı koca ilişkileri iranın durumunu bir taksici kadının arka arkaya taksiye binen müşterileri aracılıyla ile anlatan film farklı ilginç güze l bir film temposu biraz düşük olsada film yinede kendini izletiyor kısaca izlemeye değer iyi bir film.
Tahranda yaşayan bir kadın sürücünün, arka, arkaya arabasına aldığı müşteriler aracılığı ile İran'lı bir kadının ve ülkede yaşayan tüm kadınların yaşamını ve dünyasını tanıtan film, İran Sinemasını tanımak isteyenler için bir fırsat oluşturuyor. Film vizyona çıktığı yıllarda Daily Telegraph, Independent on Sunday ve Mail on Sunday gibi gazeteleden övgüler almış. Gösterildiği festivallerde ilgi görmüş. Ülkemizde İstanbul film festivalindede gösterilmişt,i.
irandaki aile hayatını örnekleyen deneysel bir film. özellikle filmdeki o şımarık çocuğun ağzına tokadı vurmak istedim. bi çocuk o kadar şımartılmamalı.
Başarılı bir film senaryo mükemmel
7
Rahmetli Abbas Kiarostami'nin belgesel tarzı bu filminde feminist ve muhalif oyuncu Mania Akbari ve oğlu Amin Maher başrolde. 10 bölümden oluşan yapım, İran'ın geleneksel şark kültürü ile yoğurulmuş ataerkil yapısı eleştirel bakış açısı ile gözler önüne serilmiş. Filmlerin çekiminden 5 yıl sonra göğüs kanseri olan Mania Akbari tedavisinin ardından bu seferde muhalif arkadaşlarının idam edilmesi üzerine Londra'ya kaçmak zorunda kaldı. Şimdilerde Dubai'de sakin bir yaşamı var. Oğlu filmde o kadar gıcık huysuz evlat portresi çizmiş ki insanın ağzının ortasına kürekle vurma hissi uyandırıyor. Bu his de onun ne kadar iyi rol yaptığına delil. Şimdilerde yönetmen ve şair. Bir çok festivalden ödülle dönen bu sanatsal çalışma "Empire" dergisi tarafından en iyi 100 film arasında gösterildi. İzlenmelik...